Silivri Bir Kez Daha ONUR'landı

 

 

 

Açılış törenine Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan, CHP İlçe Başkanı Abdullah Yıldırım, AKP İlçe Başkanı Halit Girgin, Silivri Sağlık Grup Başkan Yardımcısı Sadık Balcı, meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri ve çok sayıda konuk katıldı.Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından konuklara diyaliz merkezi gezdirilerek, bilgiler verildi.

 

Daha sonra konuklara ikramda bulunularak, sohbet ortamında gerçekleşen bilgi alış verişinin ardından tören son buldu.açılışta bir konuşma yapan Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan ”Silivri'de bu anlamdaki mevcut boşluğu doldurmalarından ötürü kendilerine Silivri halkı adına çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bu girişimlerinden dolayı Onur Hastanesini de tebrik ediyorum. Ve bol kazançlar diliyorum. Kazançsız yatırım, yatırım özelliğini korumaz. Bizler artık dediğimiz sistemdeki komünist rejimlerle değil, serbest piyasa ekonomisi ile yönetilen bir ülke olduğumuz için bu ifadeyi kullanıyorum. Hem hastanesi, hem diyaliz merkeziyle Silivri’mize kattıkları renkten ötürü bir kez daha teşekkür ediyorum. Hayırlı, uğurlu olsun.”  dedi.

 

Açılışta söz alan hastane sahibi Şadi Özdemir ise düşüncelerini şu şekilde ifade etti ”Ben yirmi yıldır buradayım. Ben diyorum ki, Silivri’nin yüz yıllık yerlisi yok. En fazlası seksen yıl önce gelenler olabilir. Ama son yirmi yıldır Silivri’de yaşayanlar, eskilere oranla çoğunlukta. Silivri, yurtiçinden, yurtdışından gelenlerin yanı sıra misak-ı milli sınırları dışından da gelenlerle zengin bir kültürel yapıya sahip. Ben artık kendimi Silivri’li sayıyorum. Ben Silivri’de ne kazandıysam yine Silivri’de yatırım yaptım. Ve bu da benim için ayrı bir mutluluk kaynağı. Bundan sonrası içinde yapmak istediklerim var. Bunların başında da, eğitilebilir çocuklar için bir okul açmak geliyor. Tüm arzum bu isteğimi yaklaşık bir yıl içerisinde hayata geçirebilmek. Şu anki tüm planlarımızı bunun üzerine hazırlıyoruz. Yetişkin ve eğitimli bir ekibe sahibiz. İnşallah, mevcut hastane ve yaptırmayı amaçladığım okuldan sonra, başka hastaneler ve okullarda yapmayı da Allah nasip eder. Benim için sağlık ve eğitim konuları bir görev niteliğinde. Çünkü benimde eğitime muhtaç ve eğitilebilir bir çocuğum var. Hastanemiz ve diyaliz merkezimizin ismi de oradan geliyor. Benim çocuğumda bizim çocuğumuz, halkın ortak çocuğu, tıpkı tüm çocukların hepimizin çocuğu olduğu gibi. Tüm bu çocukların başarısı hepimizin ortak mutluluğu olmalıdır. İnsanların sağlıklı olduğu toplumlarda her zaman başarı ve mutluluk olur. Biz de bu hedefe varmak için daha sağlam adımlar atacağız. Bu konuda yerel yönetimlerin, özellikle belediyenin, il genel meclisinin yardım ve desteklerini asla unutmayacağım. Hastanenin ve diyaliz merkezinin yapımı aşamasında, nasıl yapıldığına dair pek çok sipekülasyonlar ortaya atıldı. Bunları da normal karşılıyorum. Gereğini ve nedenlerini de açıkladık. Son olarak açılışımıza gelerek bizleri onurlandıran herkese çok teşekkür ediyorum.”

 

Bir basın mensubunun, kamuoyunda hastaneye Leyla Zana’nın ortak olduğu konuşuluyor demesi üzerine de bir açıklama yapan Özdemir “Benim şanssızlığım Muş’ta doğmuş olmak ve Anadolu kökenli olmak. Bu tip söylentiler farklı firmalar  içinde ortaya atıldı. Sonradan öğrendim ki, bizim hastanemiz içinde aynı söylentiler ortaya atılmış. Bildiğim kadarıyla bu bayan bir terzi eşi. Tüccarlıkla ne işi olabilir. Sonra basını takip ettiğimde, diğer firmalarında çıkan söylentilerle ilgileri olmadığını anlatmak için verdikleri mücadeleleri gördüm. Ben de bunun gelip geçici bir sipekülasyon olduğunu düşündüğüm için herhangi bir açıklama yapma gereği duymadım. Beni üzen tek şey, çıkarılan bu söylentilerle, benim ve buradaki insanların emeğine yapılan haksızlık. Çalışarak, çabalayarak bu noktaya geldik. Şimdi bütün bu yapılanları gidip birilerine yamamanın ne manası var? Hangi siyasi amaçla olursa olsun bu tür söylentiler çok üzücü ve hoş değil.” dedi.

 

Kendisine yine bir yasa dışı örgütle bağlantısının olup olmadığı yolundaki soru üzerine de ”Ben daha hayatımda bir kez siyasi büroya gitmiş insan değilim. Bu ülkenin istihbaratı var, polisi var. Öyle bir şey söyleyin ki, inandırıcı olsun. Böyle bir şey olsa, buradaki insanlar beni 20 yıl burada yaşatırlar mı? Burada tek amaç var, o da “çamur at lekesi kalsın”  politikası.” şeklinde açıklamada bulundu.