Siyaset mi, Yardım mı?

 

kaldı ki, bu güne kadar yardım edilenlerin iyimser bir tahminle, %80’inde fakirlik ilmühaberi yok.

 

madem muhtarlarda bu fakirlik kağıtlarının alınması zorunlu ise, bu güne kadar bu kağıdı aramadan verilen yardımların amacı ne? Kaldı ki, kimin malını kime dağıtıyorsunuz anlamıyorum.

 

Hemen yöneltmek istediğim üç nacizane sorum olacak. Ancak cevabını muhatabından almak isterim. Öyle basın açıklamasını hazırlayıp, mahalle temsilcisine imzalatarak gelecek açıklamalar kimseye bir şey kazandırmaz. Gelelim şu üç soruya.

 

*Yapılan yardımlar resmi midir?  yoksa gayri resmi midir?

*Yardımlar gayri resmi ise,  ne sebeple fakirlik kağıdı gibi bir resmi bürokrasi uygulanmakta ısrar edilmektedir?

*Yardımlar şayet resmi ise,  ne sebeple üyelikten başka herhangi bir resmi sıfatı olmayan,  sözüm ona mahalle temsilcileri tarafından dağıtılmaktadır?

 

Şimdi ben öncelikle bu üç soruya cevap talep ettikten sonra gelelim bazı AKP yandaşlarının ve hatta parti yönetiminde görev almış bazı kişilerin nasıl bilerek ya da bilmeyerek hak yediklerine.  Ve ayrıca yapılan yardımlarda nasıl bir zihniyetle hareket ettiklerine. 

 

Cumhuriyet Mahallesi AKP Temsilcisi Hayati Çetin’in sarf ettiği bir cümle ne acıdır ki gerçeklerin ta kendisini işaret etmektedir.  Cümle aynen şu şekildedir “benim bir markette çalışan kızım dahi bana yardım çeklerini kimlere verdiğimiz konusunda sitem etti.  Markete gelen ve hali vakti yerinde olan birinin yardım çekiyle alışveriş yaptığını söyledi” Yoruma bence hiç gerek dahi yok Zaten yapılan yardımların siyaseten yapıldığı ve bunlarında sorumlularının kimler olduğu aşikar. Ama yarın yine yazarlar bir açıklama, sonra bir günah keçisi seçip, sanki muhatabı oymuş gibi altını imzalatıp servis yaparlar basına . İmzayı atanında açıklamanın içeriğinden haberinin olmaması ayrıca insanı güldüren bir senaryo.

 

zaten Bu yardımlar siyaseten yapılmasa, önce muhtara danışılır, ardından ortak bir çalışmayla dağıtılır. Ama amaç zaten muhtarı saf dışı bırakmak ve ileride siyaseten karşılarında bir gücün varlığından çekinmek olunca , bu vesile ile de vatandaşla muhtarı da kanlı bıçaklı hale getirince varsayın işin içinde nasıl bir tezgah olduğunu.

 

Ardından Yeni Mahalle Muhtarı Mahmut Alkan’ı ziyaretim esnasında,  benim gazeteci olduğumun farkında olmayan bir şahıs ki,  AKP ilçe yönetiminde yer almış ve teşkilatçı olduğunu ifade eden bir ısrarla yapılan yardımların yerini bulduğu konusunda iddia ederken,  Selimpaşa’da okuyan yeğeninin ikametini Silivri’ye kendi adresine alıp,  burs alması için girişimde bulunuyor. 

 

Bu Allah’tan reva mı?  Aslında 100-200 YTL’nin kendisi için sorun olmadığını,  ve gerekirse kendisinin bu sorunu çözebileceğini söylerken,  burs girişiminde bulunmaktan da geri kalmıyor.  Buna ne denir.  Silivri’nin çocuğu,  daha doğrusu nereli olursa olsun ama burada ikamet eden çocuklar burs almak için çırpınsın,  sen başka yerde okuyan yeğenini Silivri’deki adresine kaydettir,  sonra gel Silivri Belediyesi’nden burs al,  yerine göre de burnundan da kıl aldırma sayın Ayhan Y.  bey.  İşte bütün bunlar dahi yeterli olmalı bence yapılan çifte standartlara ve siyasetin içinde yer alan rantların ortaya çıkmasına. 

 

Çünkü anlattığım kişiler zaten mevcut iktidarın parçaları.  Hatta buna AKP itirafları da diyebiliriz.  Hatta bu ikametten bile öteye gidebilirim ama ne de olsa gazeteciyiz,  elde biraz malzeme kalsın gelecek günler için.  Kişiler nasıl oluyor da,  ikamet etmedikleri yerlerde,  işsizler ordusu varken yerel yönetimin bir departmanında işe alınıyorlar. 

 

Sayın Ayhan Y.  bey,  önce bunlara cevap verin sonra savunduğunuz kalelerin adaletini savunun,  ahkam kesin.  Birde benden ufak bir nasihat olsun,  etrafınızı iyice kolaçan etmeden ve kimin ne olduğunu bilmeden talihsiz açıklamalar yapmayın.  Şimdilik benden bu kadar ama haftaya seçimden önce ve seçimden sonra muhtar-AKP ilişkilerinin niçin bu boyuta geldiğini dilimiz döndüğünce paylaşırız. 

 

Dedim ya,  gazeteciyiz,  malzemeyi tasarruflu kullanmalıyız.  Ne de olsa bizim malzemeler mahalle temsilcilerinden bir oyla sağlanacak cinsten ve her yerde bulunacak türden değil.

 

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle HOŞÇA KALIN