Yer: Silivri Belediyesi Meclis Salonu
Saat: 14:00
Tarih: 29 Kasım 2007
Senaryo: Merkezi Otorite
Kurgu: Yerel Otorite
Yönetmen: Konsey Başkanı
Yönetmen Yrd: Yürütme Kurulu Başkanı
Başrol: Yürütme Kurulu Başkanı
Yardımcı Oyuncular: Yürütme Kurulu Üyeleri
Figüranlar: Konsey ve komisyon üyeleri
Not: Kapalı gişe oynamaya aday gösterimizi kaçırmak istemiyorsanız önceden rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir. Bilet satışlarından elde edilecek gelir, konseyin maddi açıdan kimseye gebe kalmaması için komisyonların projelerinde kullanılacaktır.
-------------------------------------------------------
Eğer konseyde bir yerim olsaydı, bir sonraki genel kurul için hazırlanmasını ve gelir getireceğini öne süreceğim bu projeyi sunacaktım. Bir kent konseyi yaşandı bu şehirde ama ne konsey. Sanki kim parayı verecekse konseyi o yönetirmişcesine tavırlar. Yeşil Çam bile görmedi böyle jönleri, izleyenler tatmadı böyle komediyi. Bence bundan ders alıp, bir sonraki genel kurulları bir organizatöre teslim etmeliyiz.
Herkes projelere maddi desteğin nasıl sağlanacağı yönünde tartışa dursun, kimileri parayı(genelde belediyeden bekleniyor) kim verirse konsey onun arka bahçesi olsun imalarını ortaya atıyor, kimileri hayatının belki sonbaharında şovmen olma sevdasında. Oysa ki, bu konsey kendi kaynağını kendisi çok rahat yaratır. Hatta altın portakalı alırda, portakalı soyar başucuna da koyar.
Hani katılımın düşüklüğünden bahsediyoruz ya, işte sırf bu eğlenceli ortamın reklamını iyi yapamadığımızdan. İnsanların bilet alıp gelecekleri böylesine eğlenceli bir gösteriye, üyesi olanlar bedava gelmek için can atarlar. Böylece katılım gönüllülük ilkesine bağlı olarak sağlanmasa da, eğlence anlayışı sayesinde izdiham yaşanır. Vatandaşta zannediyor ki, koca koca adamlar giymişler takım elbiseleri, klasik can sıkıcı konuşmalar yapacaklar. Kaçıranların pişman olduğu bir konsey toplantısını, görenler görmeyenlere anlatsın deseniz kimse anlatmaz . Çünkü böyle enteresan ve sürpriz eğlencelerle dolu bir gösterinin keyfini kimse kimseyle paylaşmak istemez. Kısaca yaşanan tam bir tiyatroydu o gün.
Burası küçük yer ve herkes herkesin çizgisini ve kurum ve kuruluşlara yakınlık derecelerini biliyor. Oraya başka bir sıfatla gelip, farklı tavırlar sergilemek ciddiyetten çok maske satışı yapmaya benzer. Çünkü satıcı sattığı ürünü önce kendisinde sergiler. Ama herkes satıcıyı tanır.
Lafı uzatmayalım ve konseyin ekmeğine kan doğramayalım. dedimya, bu konseyin hiç kimsenin parasına ya da desteğine ihtiyacı yok. Kendi kendine geçinir gider. hatta ileride kent komisyonu, başka kurumları kendisine arka bahçe yapacak maddi güce bile sahip olur. yeter ki, gösterimlerden önce halka duyurusu yapılsın, namuslu organizatörlerle çalışılsın. Ama önce herkes kendi rolüne iyi çalışsın. Sonra seyirci çürük yumurta yağmuruna tutar, Allah korusun.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle HOŞÇA KALIN.