Aradığını bulamadın mı? Buradan keşfet!
BEN bu kadar yoğun, bu kadar karışık siyasi ortamı hiç bir yerde görmedim…
Kiminle görüşsem, şunu yaz ağabey, bunu yaz ağabey diye başlıyorlar anlatmaya… Tamam! Yazalım da bir belge, şahit var mı? Yok! Ama doğrudur, cevabını alıyoruz…
Yani gündemi onlar yazıyor, bize tavsiye ediyorlar, bizde yazarsak mutlu olacaklar akılları sıra… Yok! Öyle yağma… Doğruluk süzgecimizden geçirmeden yazıp, kimseyi ne yere batırırız ne de göğe çıkarırız…
Bir fark yaratıyorsak yazılarımızda, her düşünceyi dinlememizden kaynaklanır, sentez ve empati yapar öyle yazarız…
Siyasetin içinde olmadığımdan, hiçbir konuyu tek gözlükle bakmak istemem…
Gerçek neyse o… Halk ne konuşuyorsa o… Vatandaş kaldığı ikilemleri bize sorar ama önemli olan onların düşünceleridir… Biz de görüşlerimizi yazıya dökeriz.
İşte! Son günlerde Silivri’yi yakından ilgilendiren bir konu herkesin ağzında… Selami Değirmenci mi haklı? Hüseyin Şahin mi?
Önce, bugün beni konuşturmak isterken kendi konuşan başörtülü eski AK Partili, yeni CHP’li bir bayan’ın düşüncelerine yer vermek istiyorum…
- Selami Değirmenci hala çok seviliyor ama partide “artık o bitti hiçbir etkisi yok, bugün seçim olsa çok az oy alır” deniliyor… Bu doğru değil, konuştuğumuz pek çok kişi “Değirmenci, Silivrili ve Silivri için çalışan biriydi, partide ortak hareket edilmeli” diyorlar. Ayrıca “Hüseyin Şahin, dengeli gidiyor, Değirmenci ile beraber seçimleri kazanmaları daha yakın görünüyor” diye de ilave ediyor.
Şimdi biz ne düşünüyoruz ona gelelim…
Bildiğim kadarıyla 28 yıldır siyaset yapan bir kişi, bazı hatalar yapsa da hemen öyle siyasetin dışında kalamaz, siyasete başlayan bir kişi, ben şu görevde olayım o bana yeter diyemez, her zaman daha iyi yerlere gelebilmek için partisine hizmet etmeli ve yükselebilmeli…
Şimdi şu senaryo üzerinde duralım… Disiplin kuruluna ihraç edilmek üzere tedbirli olarak sevk edilen Değirmenci, ihraç edildi diyelim, kime faydası olur kime zararı olur iyi düşünülmeli…
Siyaset uzun soluklu bir yarış, bugün kaybeden biri yarın kazanan biri olarak ortaya çıkabilir…
Hem zaten Değirmenci ihraçta olmaz, tedbirin kaldırılması gündeme gelebilir, disiplin kurulundan kararın çıkması uzun süre alabilir ve ilçe başkanı seçimlerine girmesine engel olunamaz…
Ne olacak o zaman? Eğer Değirmenci bittiyse, girsin ilçe başkanlığı seçimine, nasıl olsa kaybedecek ya! O halde bu korku niye…
Şu ihraç konusu da hiç inandırıcı değil… Disiplin kuruluna Gürcan Albayrak gitmedi mi? Ne oldu? Evrakları bile bulunamıyor…
Bir de 30 Aralık günü yönetim kurulu toplanıyor, disiplin kuruluna gönderme kararı alıyor ve 31 Aralık günü Değirmenci’ye tebliğ ediliyor… Araştırdım 2011 yılında disipline verilmenin bir anlamı var mı diye… Yok! Öyle bir şey…
O zaman, 2012 yılının ilk günlerinde yönetim kurulu toplanıp bu karar alınamaz mıydı?
Amaç bağcıyı dövmek…
Sevgilerimle.
Aradığını bulamadın mı? Buradan keşfet!