KEMAL KILIÇDAROĞLU RİCA ETTİ, KIRAMADIM.(CİHANGİR DAVUTOĞLU)

İnsan anılarıyla yaşarmış, öyle anılar oluyor ki unutmak asla mümkün olmuyor…

Birkaç gündür Babaannenin Börekleri açılışını haberlerimize taşıyoruz… İşletme sahibi Hülya Sağıroğlu, çok eski bir dostumun eşi ve o eski dostuma vefa borcum var, yaşantımda ayrı bir yeri oldu asla unutamam…

Gençliğimde 8 yıl profesyonel müzik ile uğraştım, önce flüt (dilsiz kaval) ile o zamanın en ünlü bayan sesi Bedia Akartük’e eşlik ettim… Türkiye’de en iyi flüt çalan üç kişinin arasındaydım, daha sonra Türk Musikisi dersleri alıp sahneye çıktım, zamanın en ünlü aile gazinolarında söyledim…

Ana sazım yaylı tamburdu ve kendi zevkim için çalardım…
Şimdi yazacaklarım ise yaşanmışlık penceremi araladığımda dudaklarımda bir gülümseme bırakıyor…

Çok dostlarım olmuştu, bir ülkenin şimdiki Devlet Başkanı ile özel anılarım, (ismini vermiyorum, şimdi özel uçağını yollatır beni misafir etmeye kalkar, gidemem doğrusu(!)) zamanın iki başbakanı ile görüşmelerim ve bir çok bakan dostlarım…

Sahne çalışmalarımda o dönem Başbakan olan Süleyman Demirel, söylediğim bir şarkıyı ayakta alkışlayınca tüm davetlilerin ayağa kalkıp alkışlaması gururumu okşamıştı…

Türkiye’nin önde gelen bir ilaç firmasındaki görevimi zirvede bıraktıktan sonra, kurduğum Pınar İlaç Sanayi’de ürettiğim ilaçları ucuz ilaç politikası izleyerek tüm SSK Hastaneleri’ne sattığım dönemdi…

Üretim yetişmiyor ama tahsilat uzun zaman aldığından çok zorlanıyordum… İşte! O tarihlerde Erzurum’da Kalp Damar Cerrahı olarak tanıdığım Doktor Fevzi Sağıroğlu SSK İstanbul Bölge Müdürü olmuştu…

Öyle bir dostluk kuruldu ki aramızda haftanın üç-dört günü gece gündüz beraberiz… “cam cama değil can cana” sözlerini ilk ondan duymuştum…

Bir gün bana, “genel müdürlükle görüştüm senin ödemelerine öncelik vereceğiz.” Dediğinde dünyalar benim oldu.

Babaannenin Börekleri’ni açan Hülya Sağıroğlu o eski ve kadim dostum Dr. Fevzi Sağıroğlu’nun eşidir…

Haydi! Gel artık Kılıçdaroğlu ile olan anına dediğinizi duyar gibiyim…

Mehmet Moğultay Çalışma Bakanı, Kemal Kılıçdaroğlu S.S.K Genel Müdürü ve Dr. Fevzi Sağıroğlu İstanbul Bölge Müdürü olduğu dönem…

Dr. Sağıroğlu “Ankara’ya gideceğim, sen de gel akşam beraber oluruz.”Dediğinde hiç düşünmeden kabul ettim… Akşama doğru beni aradı “ yemeğe müdürlerle beraber gideceğiz, genel müdürüme senden bahsettim, gelebilir dedi” ve buluşacağımız yeri söyledi…

Yer Dedeman Otel Roof, yuvarlak masa düzeni sekiz-dokuz kişi yemekteyiz… Sahnede Türk Müziği icra ediliyor ben de bazen dik seslere çıkarak eşlik ediyorum…

Kemal Kılıçdaroğlu bana dönerek "sizden bir şey rica edebilir miyim?" Dedi ve ilave etti, "her yer karanlık şarkısını söyler misiniz?" Tabiî ki deyip sahneye çıktım ve başladım okumaya:

Her yer karanlık pür nur o mevki
Magrip mi yoksa makber mi ya rab
Ya habgah-i dilber mi ya rab
Rüya değil bu, ayniyle vaki

Kabri çiçekten bir türbe olmuş
Dönmüş o türbe bir haclegahe
Bir haclegahe dönmüşse türben
Aç koynunu aç masukanim ben

Şarkı bitip masaya döndüğümde Kılıçdaroğlu ve birkaç müdür peçetelerden yardım alıyorlardı, benimde burnum akmış ve gözlerimi silmek için peçeteye sarıldım…

Dönüşte Sağıroğlu “ ne adamsın ya! Hepimizi mahvettin, benim gibi adamı bile duygulandırdın, (işi gereği yüzü fazla gülmezdi) duysalar kimse inanmaz.” Dedi.

Çok genç yaşta kaybettik Dr. Sağıroğlu’nu, kalbine yenik düştüğünde 52 yaşındaydı… Selimpaşa’da yazlıkları vardı sık sık gider gelirdik… Vesile ile Allahtan rahmet diliyorum, ruhu şad olsun, iyi bir politikacı ve tam bir gönül adamıydı. İşte bu yüzden bazı siyasiler Silivri’de eşinin açtığı yerde yalnız bırakmadılar…

Daha anlatacak o kadar çok anım var ki, ilginizi çekerse halen yaşayan üç arkadaşımın yanında rahmetli Turgut Özal’a, ne söylediğimi ve ne olduğunu yazarım.

Sevgiler.