Sosyal sorumluluk
Meydana gelen birçok şeyin sorumlusu insanoğluyken acıyı çeken yine bir başka insanoğlu… Yani yapılan şeylerin sorumlusu yine kişiler. Değişik olaylar her gün meydana geliyor. Şehitlerimizi veriyoruz, katliamlar oluyor insanların canları yanıyor. Ölüm herkesin anlında var. Kaderin sonucu. Burada köşemde hep olumlu şeylerden bahsetmeye çalışıyorum. Hep toplumda güzel şeylerin yaşanması için önemli konulara değinmeye çalışıyorum. Yapılması gereken önemli şeyin sadece birbirimizi sevmemiz olmalı. Başarımızın ana gayesi mutlu yaşamamızın asıl amacı bu olması lazımken her gün değişik şeyler cereyan ediyor. Aranızda bu yazıyı okuyanlardan kaç kişi kardeşiyle bile tartışmadan veya bir arkadaşıyla birbirini kırmadan yaşıyor. Buna temelden başlamamız lazım. Ana, babadan onları sevmeden, saymadan. Daha sonrası kardeşlerinizi, akrabalarınızı, dostlarınızı ve ancak daha sonra toplum güzel bir yerlere gelebilir. İçimizde nefret duygusu oluşabilir, evet; ama bunu kendi irademizle bastırmamız şart. Doğal olan da bu değil midir?
 Olaya psikolojik yandan bakmanızı istiyorum Bir psikolog değilim ama ülke psikolojisinde ciddi bir bozulma olduğu kaçınılamaz bir gerçek… Değişik duygularla birlikte birleşen bu sorun ülkede bazı sorunların kökenine kadar dayanabiliyor. Hayatta bazen bezmiş gibi bakan insanlar bunu bir daha gözden geçirsinler. Biraz olsun yardımcı olabilir ve iyi sonuçlar alabilirsiniz. 
Peki, hangi duygunuzu kontrol edebiliyorsunuz? Veya kontrol edemediğiniz en önemli duygunuz hangisi? Bunu paylaşmanızı rica ediyorum. Bu bağlamda sizlerle daha verimli şeyler paylaşmak ve başka insanlara da bunu doğru şekilde anlatmayı ödev biliyorum…
Görevimiz, verilen bu köşede olabildiğince iyi ve güzel şeylerden bahsetmek, bunu da doğruları yansıtarak anlatabilmektir. Eğer biraz olsun bunu doğru şekilde yapabiliyorsak ne mutu bize. Çünkü iyi sonuçlar doğması için iyi şeylere imza atmak, güzel bir ülke yaratmak, ana amacımız. Ülkede meydana gelen bu sıkıntıları düzeltmenin ilk şartı kişilerin kendi kafalarında oluşturduğu zihniyeti düzenli bir seviyeye çıkartmak… Tabi ki herkes için geçerli olmayan bu durum belki de büyük çoğunluğu etkileyen düzeyde. Bu zihniyetin düzelterek her şeyin tabi ki iyi olması beklenemez ama yapılacak olanlar da yapılmış olanlardan farklılık teşkil edecektir. İşte bu esnada sosyal sorumluluk başlığı altında kişiler ödevlerini bunların en başında eğitim geliyor ki bu da genç arkadaşlarımızı daha iyi neticelere götürecek. Sonucunda da gelecek olan Türkiye gençliği tarafından daha üstün  seviyeye getirmiş olacak. Zaten gençliğin bu sosyal sorumluluğu alması durumunda Türkiye geleceği daha parlak ve aydınlık günlere çıkacaktır. Ama çevresinde olup biten haberleri bile takip etmeyen gençliğin sonu karanlık Türkiye’ye zemin hazırlayabilir.
Çevremizde olup biten şeyler insanları yıkıcı, sarsıcı şeyler olsa da güzel şeylerin yaşanabileceğini unutmak, umutlarımızı yıkmak gelecek günlere büyük zarara neden olacaktır.  Kısacası bugünleri düşünürken yarınları da unutmamamız gerekir.
Ulu önderimiz Atatürk’ün şu satırlarıyla bitireceğim.
‘’Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir. Milletin egemen amaçlarının görüş noktası budur. Hepimiz ona uymak zorundayız.’’

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol