İcazet
İki yıl önce seçimle gelen (Ocak 2010), büyük bir yarışı kazanarak yönetime seçilen ve 22 ay sonra hamaset siyasetine boyun eğen 6 CHP’li yöneticinin akibeti için bir iki sözüm olacaktır…
Herşey, daha o kadar yeni ki; unutmanıza imkan yok. Belediye Başkanlığı seçimi kazanılmış ama Belediye Başkanı ortalarda yok.( O günlerde görünmeyen başkan olacağım diyordu. Şimdiler de ise; posterlerini gözümüzün içine sokuyor) Partide, İlçe Başkanı yok, yönetim yok!
Nerede bunlar?
Belediye de; Herkes kendine bir masa ve bir maaş ayarlamıştı. Partinin çaycısı bile belediye ye göç etmişti. Parti, kimsenin umrunda değildi.
Sizler ve arkadaşlarınız, partinizin makus talihini değiştirmek için CHP’li delegeler tarafından hür irade ile seçildiniz. Selami Değirmenci’nin İlçe başkanlığında yönetimi oluşturarak bakın neler yaptınız!
Partinin kapıları halka açıldı, Konuşan bir örgüt oluşturdunuz. Örgüt konuşuyor başlığı altında her ay halka açık toplantılar düzenlediniz. Her hafta bir köye gidildi. 1989 yılından bu yana pek değişmeyen partinin üye sayısını üçe katladınız. Kadın kolları ve Gençlik kolları çalışmaya başladı. Evet, siz başardınız. Unuttuklarımı da; siz hatırlayın, kendi adınıza…
Ya şimdi? Sorarım size, istifa ederken kimden kurtuldunuz? Selami Değirmenci’den mi? Yoksa, o zorlukları göğüsleyen ve bir mücadelenin nasıl verilebilceğini Silivri’ye gösteren kişiliğinizden mi? Ya da; Size güvenen ve hür bir iradenin temsilcileri olan partinizin delegelerinden mi?
İstifa etmenizi isteyenler, size; nasıl birer kahraman olduğunuzu mu anlattılar? Artık inandırıcılığınızı kaybettiniz biliyormusunuz?
Biliyorsunuz; biliyorsunuz! En azından başınızdaki beyefendi biliyor. Biliyor ki; sizleri toplayıp, Eğitim-Sen, ve diğer derneklere ziyarete götürdü. Farkındamısınız? “Gittiniz” demiyorum. “Götürdü” diyorum.
Niçin?
İcazet!
Kendisi ve sizler için icazet isteyecek! Atama ile geleceksiniz ya; İşte o yüzden!
Bir daha bütün yapacağınız işler için icazet alacaksınız. Ya da vermeyecekler.
Belediye Başkanınızdan, İl başkanınızdan icazet alacaksınız. İki milletvekiliniz var, onlardan icazet alacaksınız. istifalarınızda etkili olmuşlardı. (Bundan sonra size karşı yetkili de olacaklar). Derneklerden, odalardan, heryerden alacaksınız. Çünkü, İlçe Başkanınız icazet almayı pek bir sever. Bakın altı üye idiniz, ikisi dışarıda kaldı. Ya diğer yedi arkadaşınız ne durumdadırlar bilir misiniz? Asıl kahraman onlar, “Biz seçimle geldik, bizi seçenlere bir yanlışımız olmadı onları temsil etmeye devam edeceğiz dediler.” Zorlamaları kabul etmediler, direndiler.
Sizler, mutlu olabilirsiniz. Bundan böyle; Sizi ve partinizi Belediye Başkanınız yönetecek.
Yönetendiniz, yönetilen oldunuz! Geçmişler olsun! Beş ay sonra görüşürüz. Bu “görüşürüz” sözü pek size değil, beş ay sonra sizi görmek bir tarafa, esameniz bile okunmaz.
Ne yazık ki; üzgünüm…