CADI AVI... (LÜTFÜ ERTÜRK)

                       Cadı Avı

            Bu gün, Silivri’de yerel basın hayatında bir ilk yaşandı. Belediye Başkanımız ile gazeteci Cem Güner’in birbirlerine yazdıkları iddia edilen mesajlar gündeme bomba gibi düşüverdi.

            Bunlar için Silivri’nin Wikileaks Belgeleri diyebilir miyiz? Bence, biraz fazla büyütmüş oluruz.

            Niçin?

            Bu olay, bir siyasetçinin bir gazeteci ile olan ilişkisinin dibe vurmuş halidir. Ortada çok şaşılacak bir durum da yoktur hani. Ne yazıktır ki;  yazışmaların içeriği değil de; nasıl ortaya çıkarıldığı merak konusu olmuştur… Tabi ki; hemen bir cadı avı başlatılmıştır.

            Gazeteci arkadaşımızın, gönül rızası ile yazdığı gibi gösterilen bu yazıların ortaya çıkması ve arkadaşlarına gönül koyarak sitemde bulunması oldukça düşündürücüdür. Oysa kendisi bir zamanlar, bundan daha ağır incinmeleri yaşamış ve yaşatmıştır. Anlamsız bir telaşa kapılıp, birkaç gazeteci arkadaşını alelacele deşifre etme yolunu seçmesi, kendi deyimiyle başarılı bir gazetecinin, başarısız bir hamlesi olarak göze çarpmaktadır.

            Gözden kaçırılan bir şey var… Tüm mesajlarda Belediye Başkanı müşfik bir insan olarak sergileniyor, Cem Güner’e babacan bir eda ile yaklaşıp, kendisinin sorunlarını çözen,

Affeden, şefkatli, bir ağabey durumunda gösteriliyor…

            Ya Cem Güner…

            Aslında mesajlar açık ve net! En büyük başkan Bizim Başkan… Cem Güner yine kendinle baş başa ve yine cadı avına çıkmış durumda… Unutmamalı ki; hiç kimse balık hafızalı değildir. Şeytan Ayrıntıda gizlidir.

            Müsemma geri tepen silahtır…

            Bir cadı avı da Belediye Meclisinde yaşanıyordu! 20 gün önceki Belediye Meclis salonunda koparılan fırtına yerini, bu haftaki meclis toplantısında süt liman bir havaya bıraktı. Belediye, Mehmet Balcı ile yapılan protokolü tek taraflı iptal etti ve söz konusu Kültür Evinin, Belediyenin kendi imkânları dâhilinde yapmasının görüşülme kararı alındı…

           Ne güzel herkes mutlu!

            20 gün önceki Belediye Meclis toplantısına bir gidelim… Sayın Başkan Kürsüden şöyle diyordu: “ Biz inşaatları mühürledik” aynı gün aynı saatlerde inşaatta en az yirmi kişi çalışıyordu… Bizde görüntüleri var. Bizim orada olduğumuzu da bütün işçiler gördü… Söylemişlerdir zaten! Olay meydanlarda konuşulurken; hiç kimse, Protokolün sahte imza olayını bilmiyordu. Bizler, bütün bunları meclis salonunda öğrendik. Bu protokolün hiçbir şey yapılmadan 10 ay süreyle bir kenarda bekletilmesi ise ayrı bir muammadır.

             Gelinen noktaya bakalım! Uygulanmayan cezai müeddiyeler, heba olan beklentiler, Mehmet Balcı ile yapılan protokolün iptali ve Kültür Merkezinin Belediye tarafından yapılmasına” şeklinde biten bir CHP yönergesi ile karşı karşıyayız. Yılmaz Kandemir, bütün bunları bizden evvel görmüş olabilir mi?

            20 gün önce başlatılan ve Belediye Meclis salonunda sürek avına dönüşen, cadı avı da böylelikle sona ermiş oldu.