)
Bilinçaltı…
Ne olduğu
konusunda internet üzerinden binlerce açıklama ile ulaşabiliriz! Bizim,
kısacası beynimizin bir nevi koruma programı diyebiliriz. Yani, istem dışı
hareketlerdir…
Geçtiğimiz
hafta sonunda yapılan belediye meclis toplantısını canlı yayında izlerken
aniden gelişen bir bilinçaltı atraksiyonunla karşılaştık…
Ak Parti meclis üyesi Yalçın Yönet, belediye
meclis salonunda garip bir şekilde yargılandı! Eh savunma hakkını da pek bir
güzel kullandı. Savunmasını da; benim “Kadı” isimli makalemin içinde geçen bir
cümle ile sonlandırdı.
“önce kendi meclisinde ara sonra komşunda…
Bulamadın mı? Çekinme beni ara…”
Aniden, Belediye Başkanımızın
bir tepkisiyle karşı karşıya kaldı Sayın Yönet!
Sayın Başkan tepkisini aynen şöyle dile getiriyordu;
“Bırakın bunları, böyle ucuz kahramanlıklara
gerek yok, burası yeri değil” diyor…
Yani, aslında ortada bir
kahramanlık var! Kendisi de biliyor, bilincinde yer etmiş. Bilinçaltı ise bu
fikrin derhal yok edilmesini sağlamak üzere harekete geçiyor…
Kim bu
Ucuz Kahramanlar?
“Çekinmesin beni arasın” diyen adam.
Diğeri
de; bu sözü onlarca kişinin önünde kendisine ileten kişi.
Hani tam
da kendi kahramanlığını anlatırken, “nereden çıktı şimdi bunlar” diyerek
bilinçaltı bağırmaya, tepinmeye, uyarmaya başlıyor. Çünkü beyin tamamen
kahramanlığa endekslenmiş ve bir başka kahramanlık kokusu almaktadır. Bu ortam
diğer kahramanlıkları kaldıramaz. Olmamalı zaten ve şiddetle karşı
çıkılmalıdır.
Ucuz
siyaset diyebilir, ucuz gazetecilik diyebilir. Ucuz Dedikodu bile diyebilir.
Yok!
Algısında bunların hiçbiri yok! Sadece kahramanlık var. Öyle olunca da
bizim ki biraz ucuz olacak tabi ki…
Olsun
ben razıyım, ucuz pahalı fark etmez neticede bir kahramanım… Sayın Belediye
Başkanımız öyle diyor işte…
Bilinçaltına başka bir örnekle devam edelim…
Evvelden, radyo ve televizyonlarda mehter marşları çalındığında; hemen
hafıza yoklanır, bir bayram olup olmadığı sorgulanırdı!
Yoksa
fena…
Ya
ihtilal olmuştur, ya da savaş çıkma hali vardır. Yşte böyle durumlarda
bilinçaltı devreye girer, eve yiyecek stoklamaya, zaruri ihtiyaçları
belirleyerek bakkallara, dükkânlara koşmaya başlardık.
Bundan
böyle mehter konusunda bilincimizin altı üstüne gelecek gibi duruyor! Ne zaman
bir mehteran bölüğü görsem, bir mehter marşı duysam hiç telaş etmiyorum… Sakince
etrafıma bakınıyor, açılışı yapılacak bir iş yeri arıyorum… Bu günlerde market
açılışlarına sıkça çağırılıyorlar. Tabi ki parasıyla…
Günün sözü olarak seçtim: "Büyük ülkelerin terörüne savaş, küçük ülkelerin savaşına da terör denir" Peter Ustinov