ÖNERİM:  EKRAN DİYETİ 

 

Ülkemizin içinde bulun koşullar eğitim –öğretim etkinliklerimize de yansıdı. Bu yıl çocuklarımız bugün başlamaları gereken yeni okul yılına bayram sonrası başlayacaklar. Peki çocuklarımız her yıldan farklı olarak tatilde geçen bu zamanı nasıl değerlendiriyor? Gezip görmelere mi devam ediyor, sabah akşam ders çalışmaya mı zorlanıyor hiç plansız başıboş ekran karşısına mı mahkûm ediliyor?

Pek çok ailenin kaliteli bir zaman dilimi planladığına inanmakla birlikte çocukların ekran karşısında saatlerini geçirdiğini de düşünmeden edemiyorum. Çocukların da yetişkinler gibi kaygı verici düzeyde elektronik cihaz bağımlısı haline geldiklerini bu yaz bir kez daha gözlemledim. Eğitim öğretim sistemimiz bir bütün olarak değerlendirildiğinde çocuklar üzerindeki stresin yoğun olduğu açık. Denetimsiz ve uzun süreli (uzun süreden kastedilen zannedilenden çok kısa 20dakikayı aşmak gibi) teknolojiye maruz kalmaları da stresle baş etme yöntemlerini köreltiyor. Ekran aynı zamanda vücut saatini, uyku düzenini, zihinsel pek çok işlevi bozmakla kalmıyor çocuklarımızın fiziksel aktivitelerinden ve doğada geçirebilecekleri zamanından da çalıyor. Onların beş duyularına hitap eden oyunlar oynamalarına da engel oluyor. Elektronik cihazların -ekranın- problem çözme becerilerine ve sosyal ilişkilere vurduğu ket ayrıca birkaç yazı konusu.

 

Çocukluklarını yaşayabilmeleri için onlara fırsat verip ortam hazırlamak gerekiyor. Onları eve hapsetmeden dışarıya çıkarabilmek için zamanımızı ayırmalıyız. En azından bu hafta okullar açılmadan önce zihinlerini dinlendirmelerine fırsat vermek gerekli. Ekran diyeti uygulayarak bunu yaşamlarından çıkardıkları bir hafta sağlamaya çalışabiliriz. Okula uyumlarını kolaylaştıracak rutinlerini oluşturup uyku düzenlerini kurabiliriz. Bir önceki yıl öğrenilenleri unutmamak adına yaz boyunca zaman zaman tekrarların yapıldığına belli bir düzende ders çalışıldığına inanıyorum zaten. Bu hafta bu diyetle birlikte vücutları da ruhları da zihinleri de dinlenecektir. Son hafta da bayramı bayram gibi geçirmeleri için ziyaretlere telefonsuz tabletsiz götürmelisiniz aile bağları ve sosyal ilişkileri daha da güçlenecektir.

 

Az teknoloji daha mutlu çocuklar demek.

 

Çok oyun az sorun demek.

 

Mutlu olmayan çocukların başarılı olmasını beklememeliyiz.

 

Bugünlerde üzüntülerimiz büyük ve ülkenin gidişatına hali hazırda bir anda yapabileceğimiz somut kazanımlar olmayabilir. Ama çocuklarımız için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak ve onların geleceğine odaklanmak gerekiyor. Her şey geçecek, onların geleceği kalacak elimizde.

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol