RODOS ADASINA GİDEN KAÇ KİŞİ VAR SİLİVRİ'DE ?
RODOS SEYAHATİM DE, HOVARDALIK İÇİN; SİLİVRİ'DEN GELEN 9 EVLİ İŞ ADAMI İLE 4 DUL SİLİVRİLİ BAYAN BENİ TANIYAMAMIŞLARDI...
Bu yaşıma kadar : Amerika-Afrika-Avustralya hariç yaklaşık 54 yabancı ülkeyi ziyaret ettim.
Seyahatlerimde, kişisel masraflarım hariç para harcamadım.Kimisini Devlet ricali, kimisi Belediye Başkanları, kimisi de özel sektörün davetlisi olarak katıldım.
Yaklaşık 14 yıl oluyor. Yolumuz RODOS adasına düştü.
Mustafa Dolu(Akşam Gazetesinin Sorumlu yazı işleri md.)nun çok ucuz-kaliteli diye tavsiye ettiği, Marmaris Tarım Bakanlığına ait çadır kampına gitmiştim.
Çamlar altında ,merkezden 7 klm uzakta,deniz kenarı bir yer.Hakikaten tam kafa dinlenecek yer.Çadır hayatı şahane.
Kamp yerinden ,Marmaris'e gelmek için minibüse biniyorsunuz. Marmaris'e giderken, yanıma Adanalı bir ağa oturdu. Traktör satın alacakmış.Yarı yolda indi.Yol devam ederken,yanımda ki koltukta bir çanta. Adanalı ağaya olduğunu tahmin ettim.
Marmaris'te indim. Doğru Emniyet Müdürüne çıktım. Durumu anlattım. Çantayı heyet önünde açtık. 250 bin TL. nakit para.Alacak senetleri 300 bin TL den daha fazla. Nüfus kağıdı vs.
Polis Md.ü sağa sola telefon etti. Adam bulundu. 1 saat sonra Em.Md.lüğüne geldi. Bana bir sarıldı ki , olduğum yere yığıldım. Çantayı açtı ve önce paralarını tek tek saydı ve sonra da o gün kü para ile 3 bin TL, ananın ak sütü gibi harca diye bana verdi.
O para ile anında karar verdim.RODOS adasını görecektim.Parayı orada harcayacaktım.
Pasaportum yanımdaydı. Atladım gemiye, ver elini RODOS.
İskeleden indik.Yaklaşık 60 yolcu vardı. Bunların için de, ben dahil 3 Türk idik.
Tümüne geçiş izni damgası vuruldu pasaportlara. Bana gelindiğinde bir bayan görevli takip etmemi istedi. Beni bir odaya soktular. Üstümde ki tüm giysileri çıkartıp röntgenden geçirdiler. Ayrıca özel eğitimli K/9 köpeğin testinden geçtik.
Sonradan öğrendim ki, para alamayan minibüs şöförü beni polise ihbar etmiş. Uyusturucu taşıyor iddiasıyla.
Temiz çıktık. Rodos da dolaşıyorum. 7 gün için de yol üzerinde ve cafelerde 9 Silivri'li iş adamı ile 4 bekar /dul Silivrili bayana rastladım.
Merhaba diyorum... Sen KİMSİN demezler mi?
Yanlarında Rum dilberler. Beni tanımadılar. Yaş ortalaması 50 üstü. Silivrili bayanlara gelince : Onlar da beni tanımadılar. Rumlardan ziyade, yaşlı İngiliz beylerle arkadaşlık yapmaya gelmişler.
İş adamlarından 2 si ile samimiyetim vardı.Diğerleriyle merhabalaşırdık. Bayanlar ise Silivri de GÖZ AŞINALIĞIMIZ VAR.
Mecburen uzaklaştım.Nereye gideyim diye düşünürken bir plaja daldım.
RODOS da ki tüm plajlarda bayanlar üstsüz.Plajda erkek sayısı ,bayanlara göre çok az. 500 bayan arasında ,erkek sayısı 40 ı bulmuyor.
Beni gören üstsüz bayanlar başı ile selam veriyor.Hiçbirini tanımıyorum.
Rodos da, erkeklerin ,bayan peşinde koşmadığını anladım.Hanımlar erkek peşindeydi.
Medeni bir şekilde bayan, beğendiği erkeği evine davet ediyordu. Tanımak şartı yoktu. Para/Pul isteme yok. Üstelik tüm yiyecek-içecek ve evinde geceleme karşılığı cüzdandan para harcanmıyor.
Tek beklenti, o günün mutlu ve zevkli geçmesi şart.
Sonradan anladım ki, kadınların bu ilgisi yüzünden, erkekler en fazla 4 gün dayanabiliyor ve sonra Rodos'u terk ediyorlarmış.
Bu,Rodos'a son gidişim oldu ve tam 1 hafta kaldım. Sonra da diğer hemcinslerim gibi KAÇTIM.
Hodri meydan erkek dostlarıma...Orada 10 gün kalabilecekleri şimdiden kutlarım.
Siz siz olun erkekler,yalnız gidin.Sevgiliniz veya eşinizle gittiğiniz de MONOTON bir hayat yaşarsınız. Yanınızda ki bayan plaja dahi gitmenize müsaade etmeyecektir.
Daha neler mi yaşadım, kısmet olursa ilerde belki bir gün kağıda dökerim...
Özcan BÜYÜKOĞLU