DÜŞÜNCEDE KIYAMET... (BELMA BALCI)

DÜŞÜNCEDE KIYAMET… (BELMA BALCI)

10 milyar mı 20 milyar mı!! bilmem kaç milyar yıl önce sıfır vardı diyorlar ulu bilginler... Sonra ne olduysa büyük bir patlama oldu, nedeni ve nasılı bilinmiyor bu bing-bang'in... Sıfırdan oluşan,

diğer bir deyimle nerden çıktığı belli olmayan toz ve ateş parçaları etrafa yayıldı ve yine nasıl olduysa bir araya geldiler ve de yuvarlana yuvarlana kocaman kütleler oluşturdular... Güneş gibi bir ateş parçası olan gezegenlerden biri de döne döne soğudu, soğudu ve içindeki ateşi koruyan bir kabuk oluştu dış yüzeyinde... Sonra ne olduysa bu hayatsızlıktan hayat doğdu... tamamen anorganik olan metan, hidrojen ve amonyak nasıl olduysa organik bir maddeye dönüştü... Ve dahi öyle oldu ki; yeryüzündeki tüm canlıların atası olan bu organik parçanın yani hücrenin sırrına erişmek, onun sahip olduğu komplex yapının eşdeğerini imal etmek şimdiki bilimin bile altından kalkacağı bir şey değil...

Sonradan insanın "dünya" diye adlandıracağı bu gezegende oluşan bu hücrelerden bir çok rastlantı sonucu deneme ve yanılmalar arasında bir form oluştu... Bu formlardan bazıları evrildi bazıları yok oldu... İnsan denen bir canlı türü de bu oyunun bir parçası olarak şimdi yeryüzünü ellerinin arasında şekillendiriyor...

Evrenin ve dahi dünyanın bu oluşumunu tanrı denen bir yaratıcıya bağlayan düşünceyi, ellerinde kutsal kitaplarla gezen ve tüm bilinmezliklerin adına "Allah" diyen büyük insan çoğunlugunu bir kenara bırakalım ve geride kalan küçük (bana göre zeki) azınlığın düşüncelerine ve ilimin ve de bilimin bulgularına bakalım...

Bir teori der ki; insan maymundan gelmiştir... Ellerinde kutsal kitapları dudaklarında dualarıyla dolanan büyük çoğunluk; insanı, "eşref-i mahlukat" yani canlıların en muhteşemi ve en şereflisi olarak tanımlarken, bu maymun teorisine günahkarların icadı derler... Bunların teorisinin kaynağı ise Havva ve Adem'dir... Hiç düşünmezler; bu nasıl bir ensest ilişkidir ki, tüm insanlar iki kişiden üremişlerdir! İnsanlık bu akraba evliliğinin bir sonucuysa vay halimize!

Darvin'in evrimleşme teorisini baz alırsak da bir cok bilinmezle karşılaşırız yine, düşünen beynin sorgulaması hiç bitmez... Nasıl olmuşta bazı maymunlar homurtular çıkarırken birden bire ağızlarını açıp konuşmaya, daldan dala atlamak yerine koşmaya, araba kullanmaya, mikserle sebze çorbası yapmaya, şarap içip sarhoş olmaya, parayla saadete inanmaya başladılar!

Maymun teorisinin de iki ayrı biçimi var..Biri der ki; maymunun bir cinsi evrile evrile insan oldu... Bir diğeri der ki; Bir başka gezegenden gelen ve şimdiki insana benzeyen canlılar, dünyada var olan hayvanat içinde kendilerine en yakın maymun cinsini seçerek bu form üzerinde çalışmışlar ve de kolonlama, hücre değişimi vs bir çok biyolojik ve kimyasal etkileşimlerle kendilerine benzeyen insanı yaratmışlar... Bilmem, belki de o zamanlardan kalan uzaylılar hala aramızda yaşıyorlardır...

Sümerliler, bahsettiğimiz bu başka gezegene Nibiru (Marduk) adını takmışlar... Bu Marduk her 3600 yılda bir dünyaya yakın geçermiş ve dünyanın dengesini bozarmış... 21 aralık 2012 bu tarihe karşılık geliyor, yani Marduk bize doğru geliyor... Ulu alimlerimiz dünyanın sonu gelecek diyorlar, kıyamet kopacak... Diğer yandan yalnız Sümerliler değil karşı kıtadaki Mayalar da takvimlerini bu tarihte sonlandırmışlar, bundan sonrası yok, der gibiler adeta...

10 küsur milyar yıl önce başlayan hayat yolu belki bir gün bitecek ama bana sorarsanız 21 aralık 2012 de değil... Her başlagıcın bir sonu var diyor bizim insan beynimiz, belki de yanılıyoruzdur! Neyse; doğal bir son yoksa bile biz insanlar dünyaya yaptığımız ihanetlerle zaten bir sona neden olacağız ve bu sonu elimizden geldiğince hızlandırıyoruz, bu gidişata bakılırsa bizden sonra kaç nesil ayakta kalır bilmem.. Bana sorarsanız; 21 aralıkta kıyamet kopacaksa eğer, bu sadece insan düşüncesinde olacaktır...

Düşüncede kopacak bu kıyamet belki de insanlığın güzel geleceğinin bir sebebidir...

Bu güzel umudu hic kaybetmemek dileğiyle, 2013 te herkese güzellikler diliyorum...

Kalın sağlıcakla...