***
Arızayı bildirmek için 4440375’ i çeviriyorsunuz.
Oldukça kibar bir bayan sesi karşılıyor sizi..
On haneli abone numaranızı girmenizi istiyor..
Girmeden de ekliyor.. “ Görüşmeler güvenliğiniz için kayıt edilecektir” Sürekli meşgul olan müşteri temsilcisine bağlanmak için uzun bir süre bekliyorsunuz..
Nihayet
“ Osman ben nasıl yardımcı olabilirim”
“ Osmancım iyi geceler, modemin ışığı yanıp sönüyor da”
“ Tamam, ben abone numaranızı ya da kodu ile beraber sabit telefon numaranızı rica edeyim”
“.................”
“Kaydınızı yaptım, en kısa sürede size geri dönülecek, bilgisayarınız ve kara kutunuz açık kalsın”
“ Teşekkür ederim..
Konuşma bu kadar pozitif olunca hoşuna gidiyor “bilgisayarı da açık bırakın” dedi ya problem hemen giderilecek zannediyor insan.
***
Aradan üç gün geçiyor, bilgisayar hiç kapanmadığı gibi, arıza ile ilgili arayan soran da olmuyor...
Dayanamayıp Osman’ı tekrar arıyorsunuz..
Osman zehir gibi, abone numaranızı verince, ekranda olanı biteni görüyor..
“ 3 gün 16 saat 47 dakika önce arıza bildirmişsiniz, size en kısa zamanda size geri dönülecek”.
Adamlar günler saatleri bile sayıyor diye sevinip rahatlıyor, o gece derin bir uyku çekiyorsunuz
***
Aradan bir üç gün daha geçiyor..
Artık Osman aileden biri gibi...
“ Ya Osman bizim bağlantı yine yok”
“ Yakında gelirler Alicim be!”
***
Bu arada işini düzgün yapmayan firmanın, faturası alışıla geldiği üzere düzenli olarak geliyor..
Faturayı görünce çileden çıkıyor, numarayı çevirip artık ezbere bildiğiniz abone numarasını giriyorsunuz.
Bu akşam Osman’ın hiç şansı yok!
Tam gün yüzü görmemiş kelamları ard arda sıralamaya hazırlanırken..
O kibar bayanın sesi, sizi kendinize getiriyor... “ Görüşmeleriniz güvenliğiniz açısından kayıt edilecektir”
Acaba kimin güvenliği?
İşin sonunda Erman Toroğlu, Küfürbaz Fenerbahçeli gibi internete düşmekte var.
“ Osman, Osmancım.........Sevgili kardeşim bu yeşil ışık yanıp sönüyor ya.....Psikopata bağladım ben......Fatura da geldi.......Ne zaman yapacaklar bu interneti?”
Osman ezberden cevap veriyor..
“ En kısa zaman da”
“ Ya babacığım on beş gündür en kısa zaman diyorsun bir adını koyalım şu işin.”
“ Ne bileyim ağabey ben, üç gün mü deseeeem , üç hafta mı, üç vakte kadar gelirler”
“ Osman ben nasıl iptal ettireceğim bu Adsl yi onu söyle bana”
Sihirli kelime buymuşta benim haberim yokmuş.
Osman değişiyor, dişini göstermeye başlıyor...
“ Ali bey sözleşmeniz var”
Kopuyorum.
“ Yerim sözleşmenizi kardeşim, siz sanki sözleşmenin şartlarına uyuyorsunuz da”
***
Velhasıl kı.ını da yırtsan kimsenin umurun da değil...
Osman aynı Osman, bağlantı aynı bağlantı.... Yeşil ışık alay eder gibi hala yanıp sönüyor...
Aramaktan da vazgeçtim...
***
Bir okurum mesaj atmış “eskiden hafta en az beş yazı gönderiyordunuz, bu günlerde yatıyorsunuz” diye
Ona cevaben kaleme aldım bu yazıyı; Yatmıyorum kardeşim yanıp sönüyorum..... Yanıp sönüyorum......