Mont, pardösü gibi durdu ama meraklı ya!
“ Kuzu derisi mi bu?”
“ Eşek derisi.”
“ Mont mu?”
“Yok yüzün”
“ Şaka yapmıyorum be ağabey..”
“ Ne bileyim oğlum ben kuzu mu keçi mi? Mont işte! Kışın sıcak tutsun diye giyiyoruz”
“ Ne bileyim oğlum ben kuzu mu keçi mi? Mont işte! Kışın sıcak tutsun diye giyiyoruz”
“ Valla Panter Emel seni bu montla görürse paralar haberin olsun!”
“ Neden?”
“ Nedeni var mı ağabey adamlar sana mont dikecekler diye kim bilir kaç tane kınalı kuzuyu anasından ayırdılar”
“ Ne alakası var ya! Kuzu derisi ince olur, bu montun derisi kalın koç derisinden yapmışlar bunu!”
“ Koçun canı yok mu ağabey, onlar hayvan değil mi?”
“ Kurban da kesilen koçlardan yapmışlardır be oğlum!”
***
Renkli gözlü insanların nazarından oldum olası korkarım arkadaş.
Gözleri ile uçak düşürenine rastlamadım ama arabaya takla attıranı ile çay içme şansım oldu.
Kendimden de biliyorum..
Kızarsam kem bakarım, nazarın kralını yaparım!
***
Adamın gözünün montta kaldığını, asansöre binerken kolun yarısı birinci katta kalınca anladım.
Kapıya sıkışmış, haberim yok!
Küstüm monta iki sene giymedim..Sonrada unuttum zaten.
Geçenlerde yazlıkları naftalinleyip kaldırıyoruz..
Kışlıkları çıkartıyoruz.
Montu gördüm, üzüldüm..
Sıkıştırdım koltuğumun altına, aldığım yere Desa’ya götürdüm.
İçimden de “şimdi yeni bir mont parası giydirirler bana” diye geçiriyorum”
***
“İki sene önce bu montu Avantaj Alışveriş Merkezindeki mağazanızdan aldım. Üç gün ya giydim ya giymedim, asansöre sıkıştırdım kolunu koparttım”
Kız monta benim gibi bir adamın eline düştüğü için acıdı fakat belli etmemeye çalıştı.
“ Yeni kol dikilir mi bu monta?”
“ Beyefendi ben telefon numaranızı alayım, montu fabrikaya göndereyim, gelişmelerden haberdar ederim sizi”
“ Kol dikemezlerse, diğer kolu da söksünler, yelek niyetine giyerim”
“…………………….!”
***
Montla helalleştim..
Çıkarken aklıma geldi
“ Pardon ne derisi bu?”
“……………”
***
Aradan yaklaşık bir ay geçti
Az önce bir telefon geldi
“ Ali Bey”
“ Buyurun benim”
“ Desa’dan arıyorum. Montunuz hazır”
“ Pardon masrafı nedir gelirken yanıma ona göre para alayım.” ( Masraf çoksa montu almaya gitmeyeceğim)
“ Masraf yok Beyefendi”
“ Efendim anlamadım!”
“ Masraf yok!!”
***
Allahtan ofiste yalnızım kulaklara kadar kızardığımı kimse görmüyor. Utandım tabi. Bir taraftan da Türkiye’de böyle firmaların olmasına sevindim..
Ne diyeyim?
Teşekkürler Desa!