Bu arada aklıma gelmişken yazayım, Silivri ve civarında yazlığınız varsa, Ağustos ayından sonra kapıyı kilitleyip gittiyseniz, “bizim ev tepede kalıyor bir şeycikler olmaz” diye düşünüyorsanız; yanılıyor olabilirsiniz!
Ben insanlık görevimi yapayım, uyarayım!
Çorlu’dan Silivri’ye yaklaşık iki buçuk saatte geldim.
Tam ofise girdim.
Çorlu- Silivri servis çeken bir arkadaşım aradı.
“ Ali yollar nasıl?”
“ Islak!”
“ Efendim!”
Rapor istiyor adam vereceğiz mecbur!
“ E–5 kapalı, Marmara Ereğlilinden geldim ben de.”
“Yağış var mı çok?”
“ Var.”
“ Hadi görüşürüz.”
İşini gördük ya hal hatır sormak yok tabii.
Aradan yaklaşık yarım saat geçti, arkadaşlara “tufanı” anlatıyorum..
Yine telefon, yine aynı arkadaş..
“ Ali inek ölüsünü gördün mü?”
“ Gördüm de, benimle bir alakası yok, ben oradan geçerken zaten ölmüştü.”
“ İneğin oradan geri döndüm ben”
Sıktıramamış demek ki!
“E ne yapacaksın?”
“ Otobanı deneyeceğim!”
“ Açıkmış otoban! ( Bilgim yokta salladım)..
“ Bir şey olursa ararım ben seni.”
“ Ara..... Ara”
Akşama kadar abartısız en az elli kişiye ( Yüze yakın)
Rapor verdim. Yol durumu anlattım.
Sel haberleri televizyon kanallarında verilmeye başlandıktan sonra, hısım, akraba, eş, dost tanıdığım kim varsa?
Aramaya başladı.
Ne kadar çok sevenim varmışta benim haberim yokmuş..
Şimdi düşünüyorum da; bu ilgi alaka şımarttı beni sanırım...
“Nereden anladım?
Olayları abartmaya başlamamdan!
“ Yolda benden başka tek araba yok, daldım nehrin içene ağabey, sular camlarda! Araba stop etti mi?.... İndim arabadan..Bir taraftan arabayı itiyorum, diğer taraftan direksiyonu tutuyorum, çamura oturmuş araba, çıkart çıkarta bilirsen ..”
“ Sonra?”
Milletin de hoşuna gidiyor palavra dinlemek!
“ Sonrası çıktım işte!”
“ Büyük geçmiş olsun kardeşim, verilmiş sadakan varmış”
***
Şaka bir yana; olaya ciddi bakarsak hepimizin verilmiş sadakası varmış
Silivri’nin, Çorlu’nun kısaca Trakya’nın halini evinizdeki televizyonlardan izlediniz.
Yağmur Makyajımızı sildi. Rimellerimiz aktı.
Şapkamız düştü, peruğumuz elimizde kaldı.
Haberimiz yokmuş ama kelmişiz biz!
Şimdi popomuz ıslak, kurusun diye bekliyor,
Soranlara “Avrupalıyız” diyoruz.
Sizleri de bekliyoruz!