Silivri Facebook

Ah şu diplomalılar

Bu arada mikrofondan çıkan sesi de test etmiş oldu. Nutkuna başladı. “Ben şerefli bir mesleğin kırk yıllık mensubu olarak burada bulunuyorum….” Zihnim beni birden 1976 yılına götürdü. Bizlere Endüstri Meslek Lisesinde okutulmak istenen “Din ve Ahlak” kitabının bir bölümünde şerefli meslekler sayılıyordu. Yüzde doksanı köylü çocuklarından oluşan okulumuzda bizim babalarımızın “Çiftçilik” mesleği o liste de yoktu. Biz o kitabı okumayı reddettik. Boykotlar bir çok okula yayılınca müfredattan kaldırıldı.

İşte yine bir adam kürsüde “Şerefli bir meslekten” bahsediyordu. Aradan belki 30 yıl geçmişti. Yine kendime sordum. Geçmişte babalarımızın mesleğini şerefli saymayan kafa şimdi yine karşımda nutuk atıyordu.
Daha sonraki çeşitli ortamlarda hep karşı cıktım bu kafalara. Oysa toplumsal hayat iş bölümünden ibaretti.  Yine başka bir topantıda site yönetimini seçiyoruz. Bir avukata orada bulunanların bir kismı öyle iltifatlarda bulunuyor ki yalakalık boyutunda.O da kendini öyle bir ağırdan satıyor ki beh beh… Başka bir yerde  belediye başkan adayı karşısında el pençe duran adamlar. Her  dediği doğru ,her sözü emir.Ne bulunmaz hint kumaşları imiş ki anlayamamışız, cahillik bizde galiba diye kuşkulanıyor insan.Hani biz eşit yurttaşlardık?
 
Neyse biz gelelim şu şerefli mesleklere. Bir çöpçünün mesleği şerefli sayılmazsa şehirler nasıl temizlenirdi. Bir çobanın yaptığı işten et ihtiyacını kim karşılardı. Bir asker aldığı maaş karşılığı ne kadar güvenlikten sorumlu ise tohumu toprağa eken de emeği karşılığı bir çiftçi de o kadar şerefli bir iş yapıyordu. Kısaca toplumsal iş bölümünde herkesin bir iş tutması gerekmiyor mu?

Sonra diplomalılar çağın gereği çoğaldılar “o şerefli meslek erbapları” toplumu yönetmeye başladılar. Acıdır ki işler daha kötü gitmeye başladı. Diploma, yine ne acıdır ki; hak, adalet, eşitlik, dayanışma,barış, demokratik değerleri yükseltmedi. Toplumun  tümünü şereflendiremedi. Dengeler bozuldu. Adalet duygusu zayıfladı. Toplumsal güven zedelendi. Şerefli meslekliler diğerlerini ötekileştirdi. Hatta şimdilerde dilencileştirdi.Şerefli meslekliler diğerlerini potansiyel suçlu olarak görmeye başladılar.

Bakmayın; Yüce Türk Milleti, değerli halkımız …. Söylemlerine, köprüyü geçene kadardır.
İşte bir seçim arefesinde daha ortaya çıktı ki, aday belirlemenin bile borsası kurulmuş. Alıyor ve satıyor.
Ne acı, ne kahredici bir durum ki diplomalıların çoğaldığı bu ülkede “Aydınlanma” bir türlü gelişmedi. Adlarının önünde bir çok unvan  taşıyanlar aydınlanmanın ufkunu açamadılar.

Saygınlığı şerefli meslek sahibi olmayı kasalarındaki dolarlar ve bordolarındaki bol sıfırlı maaş sananların yaptığını bu ülkeye kimse yapmadı.Diplomaya karşı olduğum sakın anlaşılmasın. Eeee. Bazı şeyler bakkalda satılmıyor ki! Diplomalı olmak başka, aydın ve aydınlık olmak başka …Meydan  şimdi onlarda yürü bire kim tutar seni…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol