SİLİVRİ’NİN GENÇLİĞİ OLARAK İSLAM DÜNYASINDA YAŞANAN MEZALİME KARŞI BİLDİRİMİZDİR...

SİLİVRİ’NİN GENÇLİĞİ OLARAK İSLAM DÜNYASINDA YAŞANAN MEZALİME KARŞI BİLDİRİMİZDİR

Her geçen gün İslam coğrafyası küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir.

Bir zamanlar dünyayı aydınlatan Doğu Türkistan şehir ve kasabaları âdeta nefes almanın bile yasak olduğu, etnik, dinî, ekonomik ve toplumsal baskıların artarak hayatın giderek daha da çekilmez hâle getirildiği, soykırımların yaşandığı beldelere dönüştürülmüştür. Oruç tutmanın, camiye gitmenin yasaklanması; eğitim, istihdam, sağlık hizmetlerinin kısıtlanması gibi uygulamalar Doğu Türkistan halkı için günlük yaşamın bir parçası olmuştur. Toplumun hayat damarı olan düşünür, entelektüel ve akademisyenler etkisizleştirilmekte ya da saf dışı bırakılmaktadır. Çin’in karartma politikaları nedeniyle, medya ve iletişim araçlarının kullanımına sansür uygulanmakta; Doğu Türkistan’da yaşananlar hakkında sağlıklı bilgi almak neredeyse imkânsız hâle gelmektedir.

Bugün açık hava hapishanesine dönüştürülen Doğu Türkistan'da yaşayan 35 milyon Müslüman Türk nüfusun 5 milyonu Çin zindanlarında fikri ıslahat ve ideolojik arındırma adı altında soykırıma tabi tutulmaktadır.

Bizler, Müslümanlar olarak masum insanlara yapılan zulmü; ırk, din ve mezhep ayrımı gütmeden eşit görmekteyiz. Ölümlerin mukayesesi yapılmaz; ancak Çin’de öldürülen 1 Çin vatandaşı ile mazlum coğrafyalarda savunmasız halde işkencelerle katledilen 500 kişinin ölümünün dünya kamuoyunda edindikleri yer hepimizin malumudur.

Kendini dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak gören, aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni dünyadaki bütün bu düzensizliğin müsebbibi olarak görüyoruz. Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan, güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hukuk Sistemini ve onun ikiyüzlü araçlarını reddediyoruz.

Şimdi,
Yeni üretilen silahların tatbikatını İslam coğrafyası üzerinde yapan ancak İslam’ı ve Müslümanları terörizmin kaynağı olarak gören tüm ülkelere sesleniyoruz;

İslam ve insan bir bütündür.   İnsanın olduğu her yer bizim yanı başımızdır.

Afrika bizim kapı komşumuzdur, Suriye, Irak, Bosna, Endülüs, topyekûn kıyıma uğrayan Doğu Türkistan bizim öz coğrafyamızdır. Filistin bizim ciğerimiz, Mekke bizim kalbimizdir. İnsanın öldüğü her yer bizim bağrımızdır. Bombalasanız da, darbe yapsanız da, soykırım için kirli tezgahlar kursanız da susmayacağız, direneceğiz ve Hakk’ı savunacağız!

Şu unutulmamalıdır ki;
Kurulacak yeni bir adil dünyanın harcı, Doğu Türkistan’da katledilen bebeğinin cesedini kucağına alan annenin akıttığı gözyaşıyla karılacaktır!

Silivri’nin Gençleri olarak, zorba Çin hükümetine ve eli kanlı silahlı birimlerine, Müslümanların adaletini ve zulüm ile abad olamayacaklarını hatırlatıyoruz. Aziz milletimizi dualarında Doğu Türkistan’ı anmaya davet ediyor; şehitlerimize Allah’tan rahmet, mustazaf kardeşlerimize sabır niyaz ediyoruz.”


 

Anahtar Kelimeler:
SilivriTUGVAProtesto

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol