18’lik Vekil Olur mu?
Daha önce onlarca kez köşe yazısı kaleme alan bir kardeşiniz olarak; bazı fikir ve düşünceleri eleştirsem de, hiçbir şahıs yada kurumu direkt olarak hedef alan birisi olmadım. Çünkü kişiselleştirilmiş her söylemin samimiyetten uzak olduğuna inandım.
Ancak ‘’Hayırcı Sahtekârlar’’ isimli son yazımla ilgili ismini vermeyeceğim bir okurum o yazıma istinaden bir cevap yazarak benim de kendisine cevap vermemi istemiş.
Şimdi değerli okuyucuma çok fazla detaya girmeden kısa bir cevap vermek istiyorum.
Çok şey yazmışsın değerli K.K… İddialarda bulunmuş kendince doğru olduğuna inandığın şeyleri yazmışsın. Ama öyle bir nokta var ki orayı okuduğumda cevap verip vermemekte bile tereddüt ettim. Çünkü o yazdığın cümlenin vahameti karşısında sizi ciddiye alıp almayacağımdan emin olamadım. Birçok kişi ciddiye almamam gerektiğini söylese de ben sözümde durmayı tercih ettim.
Demişsin ki; Anayasa değişikliği pkk projesidir. ( Ben bunu iddia edenlere sahtekar demiştim )
Her iddia ispata mahkumdur… Ben bu değişikliğin pkk projesi olmadığını onlarca sebeple ispatlayabilirim. Bunlardan en önemlisi de bu ülkede yaşayan 30 Milyon seçmenin oy verdiği iki partinin teklifiyle bu değişikliğin yapılıyor olmasıdır. Diyorsan ki teklifi Ak Parti ve MHP’nin getirmiş olması önemli değil bu yine de pkk projesidir, o zaman ben bunun takdirini okuyucularıma bırakmak istiyorum.
Sonrasında da ‘’gelin fikirlerimizi yalan söylemeden tartışalım’’ söylemimden hareket ederek beni canlı yayında tartışmaya davet etmişsin. Gelmezsen de asıl sahtekar sensin demişsin. Allah biliyor ya cevap verip vermemekte tereddüt ettiğim birisiyle bırak canlı yayında tartışmayı, sokağa çıkıp misket bile oynamam. Belki bunu kaçmak olarak değerlendireceksin ama sorun değil. Yani ne düşüneceğini umursamıyorum. Saygılar sunuyorum Değerli K.K
Gelelim asıl konumuza yani referandum sürecindeki düşüncelerimize.
Diyorum ki; Toplumun hafızasında soru işareti oluşturan şeylere değinelim biraz. Çünkü kabul etmek gerekir ki hala bazı maddelerde tereddüt yaşayan kesimler var. Burada bahsettiğim cenah, kesin olarak hayır oyu verenlerden ziyade kararsız olan ya da evet demeyi düşünmesine rağmen bir iki nokta da endişeleri olan kişiler.
Kafama göre bir maddeyi seçip anlatmak yerine, Muhalefet partisinin lideri tarafından her fırsatta yanlış lanse edilen ve çok fazla gündem de olan ‘’Seçilme Yaşının 18’e indirilmesi’’ maddesini konuşalım istiyorum.
Yapılan bu değişiklikle asıl yapılmak istenen şey haklıya hakkını teslim etmektir. Yani seçme hakkını verdiğiniz bir kesime seçilme hakkını da vererek, seçme ve seçilme yaşını eşitlemektir. Gelişmiş ülkelerin %60’nda seçme ve seçilme yaşı 18’dir zaten. Bu değişikliğin gerçekleşmesiyle 18 yaşında kimse vekil olmuyor sadece herhangi bir makama aday adayı olmasının önü açılıyor. Genç kardeşlerimizin yarışa girmesi, Devlet sorunlarıyla ilgilenmesi, hırsları, azimleri ve cesaretleriyle siyasete yeni bir soluk kazandırılmaya çalışılıyor.
Bir örnek verelim isterseniz… 18 yaşında bir kardeşimiz belediye başkanlığı, meclis üyeliği ya da milletvekilliği için aday adayı olabilir. Herhangi bir parti aday adaylığını kabul ederse bu kardeşimiz Aday olur. Aday olduktan sonra da milletin huzuruna gider ve milletimiz de eğer takdir ederse aday olduğu yerde görev alır. Şimdi bu kadar hengamenin üstesinden gelip seçilebiliyorsa zaten herkesten çok haketmiş demektir. Herhangi bir makama bağımsız da aday olabilir bir genç kardeşimiz. Yine milletimiz takdir eder ve oy verirse ancak o makama gelebilir.
Birde gözden kaçan konu şu… Seçilme yaşının 18’e indirilmesi sadece 18 yaşındakileri değil, 19,20,21,22,23,24 yaşındaki kardeşlerimizi de ilgilendiriyor. Yani aslına bakarsanız tam 7 nesil vatandaşımızın Devlet sorunlarıyla daha erken yaşlarda ilgilenmeleri sağlanmış oluyor. Bu gözden kaçan gerçekliği masaya yatırdığınızda amacın sadece 18 yaşındaki bir gence hakkını vermek değil, zehir gibi zeki, okulunu üstün başarılarla bitirmiş, yüksek lisansını tamamlamış, mesleğini eline almış mühendis mimar doktor ve eğitimci olmuş 22-23-24’lü yaşlarda olan gençlerimize bu ülkeye hizmet etme olanağı sunmakla birlikte, siyasetle geçirecekleri 5-6 yılın ardından tecrübe kazanmış deneyimli birer siyasetçi olmaları da sağlanmış olacak.
Detayına girdiğiniz de aslında burada bir sorun yok ama ne yazık ki yine ‘’sahtekarlar’’ yüzünden büyük bir sorunmuş gibi lanse ediliyor.
24 yaşındaki doktora muayene olup reçetesini kullanabiliyoruz.
20 yaşında Kara Harp Okulundan mezun olan bir teğmene hudutta bir takım emanet edebiliyoruz.
Yine 23 yaşında bir öğretmene gözümüzün nuru evlatlarımızın eğitimini teslim edebiliyoruz…
Ama iş vekil olmaya, meclis üyesi olmaya, muhtar olmaya gelince yapamaz, edemez denilerek gençlerimiz küçümseniyor.
Yani sizin anlayacağınız normal karşılanması gereken bir madde en büyük problemmiş gibi anlatılıyor. Bizim milletimizin ferasetine inancımız tamdır. O yüzden söylenenlerden çok kendi okuduğuna inanacaklarından endişemiz yok.
Son söz olarak başlıkta sorduğum soruya detaylandırarak cevap vermeye çalıştım. Olurya yine ikna olmayanlar olabilir, kabul etmeyenler olabilir, saygı duyuyorum.
Ama 15’lik Şehit Oluyorsa 18’lik Vekil de olur kardeşim….