2011 genel seçimleri ile birlikte biz gazetecilerinde zorlu mesaileri sona erdi. Silivri’de hemen hemen her kesin şok olduğu bir sonuç ortaya çıktı. Son zamanlarda CHP’nin kalesi olarak bilinen Silivri’de AK Parti, CHP’ye 812 oy fark atarak birinci parti oldu. Sonuçların açıklanması ile birlikte AK Parti ilçe teşkilatını hınca hınç dolduran yüzlerce partili sevinç çığlıkları attı. Hatta bazı partililer sevinç göz yaşlarına engel olamadı. Özellikle AK Parti ilçe Başkanı Metin Karakaş’ın mutluluğuna diyecek yoktu. Belki de parti içerisinde en çok çalışan oydu. Gecesini gündüzüne katarak, ailesinden fedakarlık yaparak, maddi manevi bütün gücü ile çok çalıştı Karakaş. Çünkü yükü çok ağırdı. Bazı bakanların bile giremediği 8. sıradan Tülay Kaynarca aday gösterildi. Ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu mükafatına, Silivri’de birinci parti olmakla ancak teşekkür edilebilirdi. Bunu Karakaş her gittiği toplantıda dile getirdi. Ve Silivri’liler Karakaş’ı mahcup etmeyerek AK Parti’yi birinci parti yaptı. Pazar akşamı gece geç saatlere kadar Silivri’de tam bir bayram havası yaşandı. Parti binasından Atatürk anıtı önüne kadar binlerce partili zafer yürüyüşü yaptı. İlçenin dört bir yanından gelerek meydanı dolduran partililer zafer coşkusunu birlikte yaşadı.
Değirmenci olsaydı ne olurdu?
Daha önceki yazılarımda da bir çok kez bahsettiğim gibi Silivri siyasetinde Selami Değirmenci faktörü var. Silivri’de çeşitli konularda yaptığım sokak röportajların da soru sorduğum her 3 kişiden birisi mutlaka Selami Değirmenci’den bahseder. Bu seçimlerde ilçe başkanlığından istifa ederek bölgemizden aday adaylığını ilan eden Değirmenci maalesef CHP’nin aday listesine giremedi. Sadece Değirmenci değil, Abdullah Yıldırım, Mümin Tuğlu gibi 6 aday adayından hiç biri giremedi. Bu Silivri’li CHP’lilerde büyük bir moral bozukluğu ve isteksizlik yarattı. Özellikle Selami Değirmenci’nin yokluğu partinin can damarları olan Gençlik Kolları ve Kadın Kollarında olumsuz yönde etkili oldu. Değirmenci’nin saf dışı kalması ile birlikte, Hüseyin Şahin yönetiminde ki ilçe yöneticileri arasında da uyumsuzluklar yaşandı bu uyumsuzluklar hem partililere, hem de seçmenlere yansıdı. Eğer Değirmenci aday olarak gösterilseydi AK Parti Silivri’de kesinlikle birinci olamazdı. Bunu Referandum da çok iyi gördük.
2 bin 910 oy neden geçersiz sayıldı?
Silivri’de 88 bin 897 kişi oy kullandı. Bu oylardan 2 bin 910 tanesi geçersiz sayıldı. Bu rakam hiç de küçümsenecek bir rakam değil. Yerel seçim olsa seçimin kaderini değiştirecek bir rakam. Peki neden bu kadar oy geçersiz sayıldı. Silivri’de dolaşan dedikodulara göre birileri, bağımsızlara oy kullananların bir de siyasi parti’ye mühür vurması gerektiği yönünde söylenti çıkarmış. Bu nedenle bir çok kişi seçmen kağıdında iki yere mühür basmış. Bu dedikoduya pek de inanmadım. Çünkü yaklaşık 3 bin kişinin buna inanması da mümkün değil. Bunu özellikle araştırıp sizlerle paylaşacağım.
Arananlar sandıktan çıktı
Okullarda oy kullanma işleminin başlaması ile birlikte, polislerde okul önlerinde ki yerlerini aldılar. Fakat bu kez her zamankinden farklı bir hareketlilik vardı. Çünkü Silivri’de hakkında yakalama emri çıkan ve verdiği adreslerde bulunamayan 21 kişi sandık başında oy kullandıktan hemen sonra göz altına alınarak savcılığa sevk edildi. Bunlardan bir çoğu da hakkında yakalama emri çıktığını bilmeyerek sandığa gitti ve sandık görevlilerine verilen listeler neticesinde yakayı ele verdi.