Velhasılı kelam… 1980 yılında Tokat da bir köyde doğdum. Aile ortamında bir araya geldiğimizde babam hep anlatır. Servet doğduğunda ortalık çok karışıktı. Şöyle oluyordu böyle oluyordu. Büyüklerim bilirler o dönemin sıkıntılarını. Annemse sen doğduğunda ayvalar çiçekti der. Yani Mayıs ayı içerisinde doğmuşum. Köyde kalabalık bir nüfusa sahiptik. Babam kamyon şoförlüğü yapardı. Genelde yurt dışına gider gelirdi. Bazen bir ay gelmediği olurdu. Bağla bahçeyle ve babamın kazandığı üç-beş kuruşla geçiniyorduk. 5 kardeşiz beşimizi de okuya bildiğimiz kadar okuttu babam. Sözü fazla uzatmadan Çocukluğumun en acı hatırasını paylaşmak istiyorum sizlerle… İlk okul dördüncü sınıfa gidiyordum. Babaannem bekar olan Mustafa ve Salih amcamla birlikte ayrı bir evde yaşıyordu. Mustafa amcam askere gidecekti. İki gün önce köyde asker gecesi düzenlendi davullu zurnalı yemekler yendi sabahlara kadar eğlendi köyümüzün kınalı kuzuları. O gece ellerine kınalar yakıldı. Hepsinin gözünde ayrı bir heyecan ayrı bir mutluluk vardı. Bende 10 yıl sonra askere gidecektim ve daha 10 yaşında olmamın üzüntüsü içindeydim. Onlara o kadar çok özeniyordum ki. Keşke bende onlarla birlikte gidebilseydim. Ve Mustafa amcamı askere gönderdik. Yine davullarla zurnalarla.Canım babaannem ve ailemizin kadınları göz yaşlarını tutamadılar amcamı yolcu ederken. Çünkü amcamı hem ailemiz hem de bütün köy halkı çok severdi. Melek gibi bir kalbi vardı. Kimseyi kırmaz herkesin yardımına koşardı. Fanatik de Fener’liydi. Bir tek Fener’e laf söyletmezdi. Bütün sülalemizi de Fenerli yapmıştı. Mustafa amcam askere gidince en küçük olan Salih amcam da İstanbul’a çalışmaya gitti. Sezonluk işler bizim köyden sürekli gruplar halinde gurbete çalışmaya giderlerdi. İnşaatlarda ya da benzer işlerde çalışmaya. Babaannem evde yalnız kalınca babamda beni babaannemin yanına bıraktı. Zaten evimiz yakındı. Gündüzleri okula gidiyor, köydeki işlere yardımcı oluyor geceleri ise babaannemle kalıyordum. Terörün en şiddetli zamanlarıydı. Akşamları babaannem sürekli haberleri izler, duvarda kocaman resmi olan amcam için dualar ederdi. – Allah’ım sen Mustafa’mı ve bütün yavrularımızı koru Yarabbi. Sağ salim analarına kavuştur” der, kendi kendine dualar ederdi. Amcam Van İl Jandarma Komutanlığı’nda Paraşütçü Komando olarak askerlik yapıyordu. Tarih 04.08.1990’dı. Sabah saat 7 sıralarında feryat figan sesleri ile uyandım. Duyduğum her feryat sesi tanıdıktı. Babaannem, annem, halalarım, yengelerim komşular… her kes kapının önünde perişan bir haldeydi. Babaannemim “-Mustafaaaamm” diye bağırışı hala kulaklarımda çınlıyor. Amcam Beytüşşebap’da teröristlerle girilen çatışmada şehit olmuştu. Vatan Sağ olsun. Rahat uyusun şehidimiz. Bu vatan için daha nice Mehmetçikler canını vermeye hazır ve nazır. Çok şey yazmak geliyor içimden ama o sabahı yaşıyorum her aklıma geldiğinde. Ve kilitlenip kalıyorum… Her şeye rağmen can-ı gönülden binlerce kez “Vatan Sağ olsun”
Gazilerimiz unutulamaz
Dün sizlerinde bildiği gibi 18 Mart Çanakkale Zaferinin 96. yılını ve orada verdiğimiz yüz binlerce Şehidimizin anma gününü yaşadık. Düzenlenen resmi törenlerle ülkemizin bir çok yerinde şehitlerimizin anıldığı gibi Silivri’de de törenler ve etkinlikler düzenlendi. Ancak Silivri Muharip Gaziler Derneğimizin Başkanı Adnan Gürcan tören alanında gayet üzgün bir şekilde biz gazetecilerin yanına gelerek, “ bu günkü program dolayısı ile düzenlen yemeğe sadece şehit aileleri davet edildi. Biz gazileri davet etmediler” dediğinde en az onlar kadar üzüldüm. Kore’de, Kıbrıs’da gazi olmuş, vatan ve bu millet için canını ortaya koymuş gazilerimizin program dolayısı ile düzenlenen yemeğe davet edilmemesi gerçekten çok üzücü. Bu davetsizliği, saygısızlığı ve nezaketsizliği göstererek, davetsizlikte bulunan ve yemeğin organizasyonunu üstlenen belediye yetkililerini bende şahsen kınıyorum. Ayrıca program dolayısı ile gerçekleştirilen törende hazır bulunan gazilerimizin isimlerinin de zikredilmemesi ikinci bir üzüntüye sebep oldu. Umarım bu saygısızlık bir daha yaşanmaz ve gazilerimiz hak ettiği değeri fazlası ile görür ve yaşarlar… Vatanımızın bekası için can veren bütün şehitlerimizin ruhu şad, gazilerimizin ömrü uzun olsun…