Kaynak : Değişim Gazetesi
Silivri’nin en gizemli köylerinden biri olan Danamandıra, muhteşem gölü, bol yeşillikli doğası ve mesire alanlarıyla Silivrililerin bile doğru dürüst bilmedikleri ve görmedikleri bir yerleşim alanı olmaya devam ediyor. Köyün yerlisi olmasına rağmen şuanda yurd dışında yaşayan Nadir Tuna isimli bir vatandaş, kendi girişimleri ile kurduğu web sitesi ile Danamandıra’nın tanıtımını yapıyor.
Sitesinde köyün muhteşem doğasını yansıtan resimlerede yerveren Tuna, özellikle tüm Silivrilileri ve İstanbulluları, halen bakir durumda bulunan Danamandıra’ya davet ediyor. Tuna, site ve köy konusunda yaptığı açıklamada şunlara değindi “İnternette bakıyordumda her köyün bir web sitesi var bizim köyümüzün niye olmasın diye düşündüm. Ben köyde kalmama rahmen köyümü her zaman merak etmişimdir benim gibi köyünden uzak olanlara bu site bir nebze olsun köy hasretini sona erdirecektir” dedi.
Keşfedilmemiş bir köy...
Danamandıra’yı bilmeyenler içinde, ayrıntılarıyla güzargah tarifi yapan Tuna “Silivri'yi 5-6 km geçtikten biraz sonra Sinekli yol ayrımından sapıyoruz. Büyükkılıçlı ve Sinekli köyünü geçtikten sonra Danamandıra köyüne kadar hiç durmuyoruz köy camisinin yakınlarında içeri doğru giden bir toprak yol var. İleriye doğru devam ettiğinizde göl sizi karşılıyor. Büyüklüğü fazla olmayan gölün çevresi oldukça güzel çimenlik alanlarla çevrili. Ayrıca ormanlık ve seyrek ağaçlı bölgeler de var.
Balık tutkunları için ideal bir yer...
İstanbullular için güzel bir mesire yeri olmaya aday. Fakat henüz belediyeler tarafından keşfedilmemiş olmalı ki hiç bir çalışma yapılmamış. Bu tür güzellikler çöp üreticisi piknikçiler tarafından tahrip edilmeden bir an önce insanlığa kazandırılmalı. Doğayı seven ve koruyan piknikçilere lafımız yok. Balık avlamayı sevenler burada balık avlayabilir. Gölde en fazla yayın ve sazan balığı var, birde kırmızı renkli bir balık var ki cinsi nedir biz bilmiyoruz. Bazıları bu balığı akvaryuma koymak için yakalıyor. Danamadırada sürüler halinde mandalarla karşılaşabilirsiniz. Köylüler çoğunlukla hayvan yetiştiriciliği ile geçiniyorlar. İstanbul`a 80 kilometre uzaklıkta orman içinde yeralan ismini ünlü mandıraları ve dana sütünden alan Danamandıra Köyü etrafında hayvanların doğal yemlerle beslendiği otlaklara ve danaların içinde yatarak serinlediği iki göle sahip.
Peyniri ve yoğurdu 5 yıldızı otellere...
Köyün etrafındaki otlaklarda ve göller çevresinde yemlenen hayvanlar, steril ortamlarda sağılılıyor. Elde edilen sütler köydeki 8 mandıra tarafından alınarak işleniyor. Köyde nesillerdir sürdürülen mandıracılık geleneği sayesinde kaliteli ve steril kaymak, yoğurt ve peynir üretiliyor. Üretilen süt ürünleri Güllüoğlu gibi büyük tatlı üretim yerlerine, Greenpark, Klasis gibi 5 yıldızlı otellere veriliyor. Oteller fabrikada üretilmiş peynirin yerine köyde doğal ortamda yetişmiş hayvanların sütünden elde edilen ürünleri müşterilerine sunuyor” dedi.
Öte yandan sitesinden Danamandıra’nın tarihi, corafi ve ekonomik konularında da bilgiler veren Tuna
Öte yandan sitesinden Danamandıra’nın tarihi, corafi ve ekonomik konularında da bilgiler veren Tuna
TARİHİ:
Köy halkı, Padişah 2. Abdülhamit zamanında,Bulgaristan’ın Razgrat ilinin Popova Kasabasının Karsan Köyünden 1877 – 1878 Osmanlı Rus Savaşı sonunda göç ederek Trakya'ya gelmişlerdir. Önce Çerkezköy ve Ramis bölgesi yerleşim yeri olarak gösterilmiş daha sonra geçici olarak bir yıl Fırtına Çiftliğinde barınmışlardır. 1882 yılında bugünkü bölgeye, Padişah 2. Abdülhamit’in izniyle yerleşmişlerdir.
SINIRLARI
Köy, doğusunda Gümüşpınar ve Kurfallı Köyleri, batısında Sayalar ve Aydınlar, kuzeyinde Karamandere, güneyinde ise Küçük Sinekli ve Büyük Sinekli Köyleri ile sınırdır.
NÜFUSU
Köy nüfusu 1118 kişi olup; 310 hane mevcuttur.
HALKIN GEÇİM KAYNAKLARI
Köyde tarım, hayvancılık ve ormancılık yapılmaktadır. Ekilecek arazi çevre köylere göre çok daha azdır. Köyde bir peynir birde yoğurt imalathanesi bulunmaktadırOrmancılık, tarım ve hayvancılıkla geçinmektedir
HAYVANCILIK
671 Büyük Baş ve 251 Küçük Baş hayvan mevcuttur. Hayvancılık olarak süt ineği, manda ve koyun beslenmektedir
ORMAN ALANI
3700 hektarlık baltalık orman sahası olarak kullanılmaktadır.Köy halkı yakacak ihtiyacını ormandan sağlamaktadır. Ayrıca ormandan elde edilen odunun bir kısmı satılmaktadır.
TARIM
3500 dönümlük alanda tarım alanı olarak kullanılmaktadır.Bu alanda barbunya , buğday, sılaşlık mısır ve kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sebze ürünleri yetiştirilmektedir.
EĞİTİM
2002 yılında öğretime başlayan yeni ve 12 derslikli ilköğretim okulu bulunmaktadır.
ULAŞIM
İlçenin en uzak köyüdür. İlçeye 35 km. uzaklığı vardır. Ulaşım karayolu ile yapılmaktadır.
EMNİYET
Köyümüze 20 km. mesafede olan Büyük Kılıçlı Jandarma Karakolu tarafından köyün emniyeti sağlanmaktadır.
SAĞLIK
Köyümüzde Sağlık Evi bulunmakta olup; Sağlık personeli bulunmaktadır.
TARİHİ ESERLER
Köyün doğusunda Bizans döneminden kalan tünel şeklinde su kanalı vardır. Bu kanal Kaynarca denilen mevkiden başlayıp, kuzey doğu yönünde devam ederek İstanbul Yerebatan Sarayına kadar uzanır. Osmanlı Döneminin şehre su taşıyan kanallarından biridir.”
Öte yandan siteyi sık sık ziyaret edip köy hakkında görüşlerini belirten İstanbullular ise şunları söylüyorlar:
Hasan Bağlar: Gittim Gezdim Gördüm
“Gerçektende çok güzel bir göl benimde bu köyle hiç bir alakam yok ama çok sevdim bence sizde gidin insanları gerçekten çok sıcak kahvehanelerinde mutlaka oturp bir çay içmelisiniz ben arkadaşlarıma gölü göstermek amacı ile bu siteye girdim ve gören hayran oldu. Sadece resimlerini görmelerine rağmen bence burayı mutlaka gezin. İstanbul’a bu kadar yakın ve bakir bir yer daha yoktur. Umarım piknikçiler burayıda batırmazlar. Saygılarımla”
Kemal Berdar: Köy çok güzel
“Öncelikle şunu belirtmek isterim benim köyünüzle yakından uzaktan bir alakam yok ama buradan gördüğüm kadarıyla çok güzel bir yere benziyor bu yüzden en kısa zamanda köyünüzü ziyaret edeceğim.