Gitti Seçim, Geldi Geçim...

27 Mart 2009 Cuma 12:53

Rahmetli Or.Prof.Fahrettin Kerim Gökay İstanbul’un hem Vali’si, hem de İstanbul’un Belediye Başkanı…
Yanılmıyorsam, 1950, genel seçiminin son mitingi Taksim de yapılıyor du. Taksim tıklım tıklım . Demokrat Parti’nin ayak sesleri duyuluyorsa da, o gün İnönü’nün mitingi vardı orada ! Yüzbinler toplanmıştı Taksim de. Ancak, İnönü tedirgindi…O yaşına rağmen, savaş meydanların da olduğu gibi, seçim meydanları ve oy sandığında da demokrasi zaferi istiyordu…
Sayın Gökay, İnönü’yü kürsüye kadar getirdi ve mikrofondan herkesin duyacağı şekil de; O ÜNLÜ SÖZ AĞZINDAN ÇIKIVER Dİ…

“İŞTE PAŞAM, İSTANBUL..” diyerek, boyunu aşmayan mikrofondan, o mini mini VALİ’MİZ sağ eliyle Taksim’de ki o mahşeri kalabalığı göstererek, D.Partiye göz dağı verir gibiydi…Taksim sanki sallanıyordu !
Rahmetli İnönü, pek de inançlı olmayan tebessüm eden bir çehreyle, o tok, inandırıcı ve doğrulardan yana tavrıyla, söylemine başladı…
Ve ardından, demokrasi sınavı sayılan tarihi genel seçim yapıldı…
Rahmetli Celal Bayar’ın Cumhurbaşkanlığı, rahmetli Menderes’in Başbakanlığı, TBM Meclisi başkanlığını da rahmetli Refik Koraltan’ın yaptığı, Demokrat Parti çoğunluğu, 27.Mayıs.1960 askeri “Milli Birlik Komitesi”nin ihtilaline kadar İKTİDAR yolculuğuna başlıyordu !..
O devir de, TV. lerin sözü bile edilmezdi ülkem de…
Devlet radyosu vardı sadece !
Ancak, hatırladığım kadarıyla seviyeli ve kaliteli gazetecilik anlayışıyla YAZILI BASIN, dimdik ayakta ve Demokrasinin en büyük gücüydü…

İkinci dünya harbi henüz bitmişti. Her ülkede olduğu gibi bizde de ekonomik zorluklar ortadaydı…O günlerin en etkili taşlaması, meydanlara aldanmamanın, dersini yine basın sergiliyordu ! O mahşeri kalabalığa, Vali beyin işaretine karşın İstanbul dahil ülkede İnönü ve partisi kaybetmişti iktidarı…O unutulmaz, “MİNİ MİNİ VALİMİZ, NE OLACAK      HALİMİZ” ibret dolu tekerlemesi, günümüze kadar geldi…Anlayana !
Sanırım bugünden gelecek kuşaklara da bizden, şu tekerleme kalacak !
                                        Yerel dedik, işte oldu seçim…
                                         Kriz geldi kastı kavurdu,
                                         O biçim !
                                         Ne beyaz eşya ne kömür
                                         Ne de karın doyurdu azık,
                                         Geçim oldu, müthiş bir kazık...