Bir ay kadar önce Ağva’ya korka korka gelmiş, incelemiştim günübirlik !
Uzun aylar yıllardan sonra, o cennet diyarı, bakir doğayı, nasıl göreceğimin endişesi vardı içim de. Ne ise ki, korktuğuma uğramadım. Bakım ve bazı düzenlemeler, yürünmez kaldırımların hali, bulunmaz kumsalın görüntüsü hiçte iç açıcı olmasa da, doğal muhteşem yapı yerli yerin de duruyordu şimdilik !..
Büyük acımdan sonra 8-10 gün değişik bir ortama gidip, doğayla baş başa kalıp, ruhumun derinlikleriyle orada huzura ermek istercesine, kızım ve torunu da alıp hiç tereddüt etmeden Ağva girişin de GÖKSU ÇAYI’NA cepheli “YEŞİLÇAY” tesislerine yerleştim… Göksu deresinin hemen başlangıcın da, tüm beklentilere cevap veren 39 oda ve 101 yataklı tesis, sağlığını bu uğura feda edercesine Sn.Ahmet Gün’ce kurulup, yüzme havuzu, çocuk oyun mahalli, botanik bahçesi gibi özenle ağaçlandırılıp, oto parkıyla ve tüm tesisin konumuyla gerçekten yüz ağartan bir tesis görmenin de huzurunu buldum…Ayrıca, biyolojik ve sağlıklı hizmet veren ARITMA tesisleri, ciddi kontrol ve işletilmesiyle sanırım tüm yöreye de örnek niteliğinde…
GÖKSU çayı boyunca, kurulu diğer tesislerin de, kendi imkanlarını en iyi sunmanın gayreti için de görmek, özellikle Göksu Çayı gibi doğal bir hazineyi arıtma yöntemlerini bilinçle uygulamalarını hissetmek, asla gözden kaçan bir görüntü olamaz…
Tanrı başka nereye vermiş acaba bu muhteşem zenginliği. Üzerinde, motor, tekne, deniz bisikleti ve kano ile gezilebilen, biri GÖKSU, diğeri YEŞİLÇAY gibi, iki durgun gibi sanılan fakat canlı iki akarsu arasına bir gerdanlık gibi konumlanmış AĞVA, gerçekten ilginç bir cennet köşesi…
Göksu’nun iki yakasında ki sazlıklar, içinde ki birkaç tür balık ve hatta kaplumbağaların dahi bulunması, 20-30 metreye varan genişliği, şimdilik 2,5 kilometre kadar bölümünün doğaya uygun ve göz kirliliği vermeyen tesislerin hizmet sunumu, çok ayrıcalıklı huzur veren bir görüntü…
Ancak, Ağva’nın hemen giriş köprüsünün yan tarafında yapımı süren büyük arıtma tesisi, umarım ileride, bu özellik ve güzelliklere gölge düşürmez!..3,5 Km. kadar mesafede, ormanlık toprak bir yolun sonun da 800 metre kadar genişlikte ve yarım ay şeklin de, kayalık ve yeşille çevrili doğal KİLİMLİ plajı ise, deniz, kum, doğal yapısı nedeniyle eşine az rastlanır bir cennet yurt parçası…Tüm bu özellik ve güzellikler, Silivri deki mütevazi ancak anılarla dolu yazlığımdan sonra, sanırım yaşam boyunca tercih edeceğim ve her vakit buluşta geleceğim, tercih yerim olacaktır…
Ne Amerika’sı ne Avrupa’sı, ne Uzak doğusu ne de Mısır’ı, önce köşe bucak bu CENNET VATAN’I hakkıyla tanımalı. Bu CENNET Vatanı korumalı !..
Uzun aylar yıllardan sonra, o cennet diyarı, bakir doğayı, nasıl göreceğimin endişesi vardı içim de. Ne ise ki, korktuğuma uğramadım. Bakım ve bazı düzenlemeler, yürünmez kaldırımların hali, bulunmaz kumsalın görüntüsü hiçte iç açıcı olmasa da, doğal muhteşem yapı yerli yerin de duruyordu şimdilik !..
Büyük acımdan sonra 8-10 gün değişik bir ortama gidip, doğayla baş başa kalıp, ruhumun derinlikleriyle orada huzura ermek istercesine, kızım ve torunu da alıp hiç tereddüt etmeden Ağva girişin de GÖKSU ÇAYI’NA cepheli “YEŞİLÇAY” tesislerine yerleştim… Göksu deresinin hemen başlangıcın da, tüm beklentilere cevap veren 39 oda ve 101 yataklı tesis, sağlığını bu uğura feda edercesine Sn.Ahmet Gün’ce kurulup, yüzme havuzu, çocuk oyun mahalli, botanik bahçesi gibi özenle ağaçlandırılıp, oto parkıyla ve tüm tesisin konumuyla gerçekten yüz ağartan bir tesis görmenin de huzurunu buldum…Ayrıca, biyolojik ve sağlıklı hizmet veren ARITMA tesisleri, ciddi kontrol ve işletilmesiyle sanırım tüm yöreye de örnek niteliğinde…
GÖKSU çayı boyunca, kurulu diğer tesislerin de, kendi imkanlarını en iyi sunmanın gayreti için de görmek, özellikle Göksu Çayı gibi doğal bir hazineyi arıtma yöntemlerini bilinçle uygulamalarını hissetmek, asla gözden kaçan bir görüntü olamaz…
Tanrı başka nereye vermiş acaba bu muhteşem zenginliği. Üzerinde, motor, tekne, deniz bisikleti ve kano ile gezilebilen, biri GÖKSU, diğeri YEŞİLÇAY gibi, iki durgun gibi sanılan fakat canlı iki akarsu arasına bir gerdanlık gibi konumlanmış AĞVA, gerçekten ilginç bir cennet köşesi…
Göksu’nun iki yakasında ki sazlıklar, içinde ki birkaç tür balık ve hatta kaplumbağaların dahi bulunması, 20-30 metreye varan genişliği, şimdilik 2,5 kilometre kadar bölümünün doğaya uygun ve göz kirliliği vermeyen tesislerin hizmet sunumu, çok ayrıcalıklı huzur veren bir görüntü…
Ancak, Ağva’nın hemen giriş köprüsünün yan tarafında yapımı süren büyük arıtma tesisi, umarım ileride, bu özellik ve güzelliklere gölge düşürmez!..3,5 Km. kadar mesafede, ormanlık toprak bir yolun sonun da 800 metre kadar genişlikte ve yarım ay şeklin de, kayalık ve yeşille çevrili doğal KİLİMLİ plajı ise, deniz, kum, doğal yapısı nedeniyle eşine az rastlanır bir cennet yurt parçası…Tüm bu özellik ve güzellikler, Silivri deki mütevazi ancak anılarla dolu yazlığımdan sonra, sanırım yaşam boyunca tercih edeceğim ve her vakit buluşta geleceğim, tercih yerim olacaktır…
Ne Amerika’sı ne Avrupa’sı, ne Uzak doğusu ne de Mısır’ı, önce köşe bucak bu CENNET VATAN’I hakkıyla tanımalı. Bu CENNET Vatanı korumalı !..