Üstteki kişiye kendini bilmeze yazıyorum

BEĞENİOMUSUN ARKANI DÖNÜP GİDERSEN SİLİVRİDEN…Bİ DAHA DUYMAYACAM BU SÖZLERİ KİMSİN SEN CHPYE TAŞ ATÇAK İNSAN MISIN

Cümlecik ve kelimecikler bana değil, son yazıma yorum yaparak bana haddimi bildirmeye ve kendini ifade etmeye çalışan bir sevgili okura ait.

Sorusuna kısa bir cevap vereyim; ben Nevin TAYFUN, sade vatandaş, hiçbir iddiası olmayan naçizane köşe yazarcığı….Rumuzu olmayan, fotoğrafı her yazıda karşınıza çıkan, Silivri’de ikamet eden, vatandaşlık gereği oy kullanan ve ifade özgürlüğü bulunan Nevin TAYFUN.

Bir yere gitmesi yada bir yerden gitmesi gerektiğinde, buna kendi hür iradesi ile karar verebilecek kapasiteye sahip, özgür bir KADIN…

Okur yorumlarına saygım sonsuz, olumlu olanlar için buradan teşekkür ederim, ancak olumsuz yorumlara da aynı değeri verdiğimi belirtmek isterim. Farklı seslere her zaman ihtiyaç olduğuna inananlardanım.

Ama tahammül edemediğim tek şey, okumadan (hadi anlamadan demeyeyim) yorum yapılması; hele de yukarıdaki gibi cahilce ve tehdit edercesine, fanatik yorum örneği gibiler.

Yazılarımı okursunuz beğenirsiniz, yada beğenmez okumazsınız, tabii ki sizin bileceğiniz bir şey.

Ama iki satırı yan yana getirmekten aciz, yazılarımı (özellikle son iki yazımı) okumadan, anlamadan (yada anlayamadan) bu tarz yorum yapılması son derece acıklı….

Yazık bu kadar sığ olmayın, lütfen okuyun, anlamaya çalışın, biraz olsun aydınlanın, hiçbir partili olmadığımı hep söyledim, ancak istediğim eleştiriyi de demokratik hak ve özgürlükler çerçevesinde, uygar bir biçimde yapma hakkına sahibim.

Ayrıca ülkenin bunca sorunu varken bırakın bu kısır parti çekişmelerini.

Ben bugün bambaşka bir yazı yazacaktım. Hani günlerce ulusal basında esen OBAMA rüzgarı hakkında, ülkemize ne getirip, neler götüreceği hakkında.

Basın pespembe bir ABD-TC birliktelik tablosu sunarken, konuyu bir de farklı bir perspektiften irdeleyip, sizlerle paylaşmak istemiştim.

Bu satırları yazarken de TV’de ERGENEKON’daki Dev Dalga patlak verdi, ülkem nereye gidiyor, biz nelerle uğraşıyoruz.

Bana sus diyen sevgili okur, ben susmam, doğruları her zaman savunur, gerekli gördüğüm eleştirileri yaparım, siz de susmayın ama kendinizi ifade edebilmek için kendinizi biraz eğitin, geliştirin.

Ülkemiz bu durumdayken susmayın, sustukça sıra size de gelir.

Hoşça kalın, sevgiyle kalın…