Silivri'nin Değişimi

İki hafta üst üste kadınlarla ilgili yazmaya çalıştım, geçen hafta sevgili Belediye Başkanımız Hüseyin Turan sitemizde bir toplantı düzenledi, ilk defa tanışma şerefine nail olduğum beyefendi güzel insan  köşe yazarımız Alptekin Cebe toplantıyı detaylı anlatmış, her satırına aynen katılıyorum.

Fakat yazlıkçıların bölgesi olmasına ve sezon dışı bir zamanlama diliminde bile katılımın oldukça iyi olduğu söylenebilecek toplantıda TEK kadın bendim.

Hala kadınların neden haklarına sahip çıkmadıklarını sorguluyorum, yapılan hizmetlerden memnunlar mı? İstekleri neler ? Böyle bir toplantıda birebir görüşebilirlerdi.

Ayrıca Sayın Turan da, ekibinde insanları korkutacak kadar bıyıklı adamlarla toplantı düzenlemek yerine neden kadınlardan oluşmuş ekiplere ağırlık vermez?

Gerçi yine de hakkını yiyemem yazlıkçılar tabir edilen, oysa yaz-kış oturan ve kendimizi Silivri’li kabul eden bizleri adam yerine koyup, hizmete başladığından beri defalarca ziyaret etmiş, sorunlarımızla birebir ilgilenmiştir. Daha önce en azından benim hatırladığım bir belediye başkanı sitelerimizi ziyaret etmemişti.

Neyse, geçen hafta çok sevdiğim arkadaşlarım yatılı misafirim oldular. 10 sene önce Silivri’deki yazlıklarını satıp, Marmaris’te yazlık almışlardı.

Doğal gaza kavuşunca artık kışın da rahat rahat misafir ağırlayabildiğimden, çok keyifli zaman geçirdik.

Hava da çok güzeldi, çıktık ve onlara Silivri’yi gezdirdim, şaşkınlıklarını görmeniz gerekirdi, biz başka bir yere mi geldik dediler, ki onlar da uzun yıllar Silivri’nin yazlıkçılarıydı.

Yeni Belediye Binasını, Adalet Sarayı’nı, Kale Park’ı, Yeni Devlet Hastanesini gösterdim, tabii diğer özel hastaneleri de, anılara daldık, şimdi askerde olan oğulları Volkan aşırı yaramaz şeker bir veletti, ve ciddi bir yaralanmasında devlet hastanesinin yetersizliği karşısında çaresizliğimizi anımsadık.

Kızları Deniz’le birlikte eski evlerine gittik, çocukluklarının geçtiği yerleri gezerken hem anıları tazeledik, hem zaman zaman hüzünlendik.

Silivri’nin yeni kurulan bölgelerini gezdik.

İstanbul’a dönmeden önce de Silivri’ye kadar gelip de köfte yemeden dönülmez diyerek yine anılarımızda yeri olan ve kalitesini de hiç bozmayan Çardak Köftecisine gittik.

İçinde yaşarken bile Silivri’nin kat ettiği yolun, gelişmelerin, verilen hizmetlerin farkında olmakla birlikte, burada uzun yıllar yaşadıktan 10 sene sonraki ilk ziyaretlerinde arkadaşlarım değişimin ne kadar büyük olduğunu anlata anlata bitiremediler.

Şimdi onları yeniden buradan bir yer almak için kandırmaya çalışıyorum.

Sevgiyle kalın, hoşça kalın…….