Parkköy Parkkent Olma Yolunda Hızla İlerliyor...

 

Son derece planlı ve hızlı bir şekilde başladılar ve bitirdiler, ben bu yazıyı yazarken Büyükşehir Belediyesinin asfalt araçları son yamaları kapatıyordu.

 

Tabii arada aksaklıklar olmadı değil, işçilerden birini kene ısırdı, arada yıkılmaması gereken bazı yerler yıkıldı, çoğunluğun memnuniyetine karşın, her zaman ve her yerde olduğu gibi huysuz ve hiçbir şeyden mutlu olamayan  insanların şikayetleri oldu ama sonuçta olması gereken oldu ve Parkköy tümüyle doğalgaza kavuştu, umarım gazın verilmesi de uzun sürmez.

 

Genelde ev tadilat tamirat işlerinde öncüyüm, yaz-kış da oturduğum için elim sürekli evin üzerinde, eh doğal gaz gelince de ben de evde tekrar inşaata başladım, tabii sıkıntılı bir süreç ama bittiğinde çok güzel olacak eminim, genelde eve usta girdiğinde tatsızlıklar çok olur ama ben bu konuda da son derece şanslıyım, bu kez inanılmaz bir rahatlık ve güvenle evi ustalara teslim ettim.

 

Komşumuz 150 Evler, Başkanları Cihangir Bey’in öncülüğünde bizden çok önce doğal gaza kavuşmuşlardı, nihayet bu sene biz de Silivri’de kısa da sürse kar keyfinin tadını çıkaracağız.

 

Gerçekten de baktım ki site sakinlerimizin bir çoğu İstanbul keşmekeşinden bunalmış, hiç değilse 6 ay burada 6 ay İstanbul’da kalır, kışın da hafta sonlarını burada değerlendiririz diye düşünerek evlerinde tadilata girişmeye başladılar.

 

Parkköy aslında bu sahilin en eski ve en güzel yerleşim yerlerinden biri; ancak zaman içinde evler el değiştirdi, yaşayanların profili değişti, yaşlı ve emekli nüfus çoğaldı, tabii ekonomik sıkıntıyı da eklersek çok bakımsız ve eski yüzlü kaldı.

 

Daha önceki yerel yönetimin yazlıkçı olarak adlandırdığı bizlere olan alerjisi esnafa da yansımış, belediye hizmeti alamadığımız gibi, senelerce esnaftan aldığımız hizmetlerde de kazıklanıp durmuştuk.

 

Oysaki Sayın Hüseyin TURAN Başkanlığında Belediyemiz göreve geldiğinden beri, evet tam anlamıyla olmasa bile ufak adımlarla sitemize hareketlilik gelmeye başladı.

 

Yolların yapımı, İSKİ borularının yenilemesi, su saatlerinin değişimi, muntazam çöp alımı, belediyeye ait alanlardaki budama çalışmaları, ilaçlama, karlı günlerde yollarımızın açık tutulması, ve son olarak İGDAŞ’ın doğal gaz çalışmaları, bunlardan birkaç örnek…

 

Ancak yeterli mi? Tabii ki değil, ama belediyenin içinde de olduğumdan ne kadar yoğun çalıştıklarını biliyorum ve ben de burada yaz-kış yaşamaya başladığımdan itibaren Silivri’nin ne kadar büyük olduğunun ve her yere aynı anda yetişebilmenin, herkesi aynı anda memnun edebilmenin ne kadar zor olduğunun farkına vardım.

 

Ama ben yine de yaşadığım yer hakkındaki hayalimi ve Belediyemizden beklediklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum;

 

Tipik Avrupa (hani AB’ne gireceğiz ya!) köy ve kasabalarında olduğu gibi;

Öncelikle alt yapının süratle tamamlanması, atık su ve kanalizasyon arıtmalarının yapılması (denizimizdeki koli basili ve diğer fabrika atıklarının kontrol altına alınması, çünkü denizde bizle birlikte fareler de yüzüyor), alt yapı tamamlandıktan sonra, yeşil alanların bakımlı küçük nefes alınabilecek parklar haline getirilmesi, denizden sitenin üst bölümlerine çıkan dik yokuşun yaşlıların kolayca çıkabilmesi için ortaya ara ara tutunabilecekleri bir bordür vb yerleştirilmesi, yine nostaljik birkaç bank konulması, .çöp konteynırlarının yenilenmesi, yolların yapımı, ana yollara küçük kaldırımların yapılması, yolların daha sonra çıkabilecek sorunlara karşı, ikide birde kazılmaması için geçmeli parke taşıyla döşenmesi, yollara yapılan herkesin kendi kafasına göre takıldığı kasislerin arabalara zarar vermeyecek şekilde en az 2.5 m. olarak yenilenmesi, yolların tüm işlemlerden sonra çamur ve tozdan kurtulabilmek amaçlı belli aralıklarla yıkanması, tüm dünyadaki kene problemi de göz önüne alınarak daha etkili ve düzenli ilaçlama yapılması, tabii ki site sakinlerinin maddi katkısı, ancak Belediyemizin de öncülüğünde belli aralıklarla sitenin imara uygunluğunun kontrol edilerek görüntü kirliliğinin ortadan kaldırılması, yazın dışarıdan gelenlerin arabaları için otopark ayarlanması, hatta her sokağa dev bir çanak antenle kurulup yine görüntü kirliliğinin önlenmesi, güvenliğin sağlanabilmesi için emniyet güçlerinin arttırılması, v.s., v.s., v.s.

 

Ayrıca tüm bunları sadece Parkköy için değil, tüm Silivri, İstanbul ve ülkem için istiyorum.

 

Çok şey mi istiyorum? Hayır bunlar her medeni ülkede yaşayanların en doğal hakkı, eminim Belediyemizin de kalkınma projelerinde bu konular vardır ve en kısa sürede hayata geçer.

 

Ayrıca yine umuyorum ki, tüm çalışmalar ortak projelerle eşzamanlı yürütülür, çünkü şahsım adına ben bir çok şey için teşekkür ederken dev bir şantiyede toz toprak, çamur içinde ve her gün arabama bir şekilde hasar vererek yaşamaktan usandım.

 

İsteyenin (ki vergilerini muntazam ödeyen, beceriksiz yönetimler yüzünden deli dumrul vergileri ile sürekli bunalıma sokulan vatandaş olarak bunları talep etmek hakkım) bir yüzü kara, vermeyen………….

 

Bu haftalık da bu kadar, hoşça kalın, sevgiyle kalın…..