An'da Ne İsen O'sun Aslında...

Ruhu aydınlıkla anlaşmışsa bir varlığın yeryüzünde uyku nedir bilemez gözleri. Göz dediğime aldanmayın. Gördüğümüz göz de değildir uykusuzluk. Uykusuz da değildir ya artık, kalplerin gözlerindedir o marifetli. Her daim uyanıktır yüreği. Ne kadar aydınlıkta ise o kadar derin ve geniştir kalpleri.

Sessizlik kişinin uyandığı yerdir. Gürültü ise kişilerin uyuya kaldığı yer. Eğer zihnin sürekli gevezelik içerisinde ise ne yapıyorsan bırak vakit kaybetme. Zihninin gevezeliği uykundaki rüyandandır. Rüyan acısıyla, tatlısıyla seni aldatır.

Gün ışığı ibadetini yapan yürekleri aydınlatır.
Zihninde, en büyük kederin bile su ile sürüklenip gider.
Kim bir okyanusun derinlikleriyle boy ölçüşebilir?
Ruhunu duyuyor ve hissedebiliyorum yaşam zerrelerinin;
Ne ''ben'' beni bilebilirim sonsuzluğum da, ne de cümlelerim.
Bir mum ne kadar anlatabilirse ışığı;
Bir damla ne kadar anlatabilirse okyanusu;
Bir ay ne kadar anlatabilirse güneşi;
Biri de bir, bini de bir bu kelimelerin.
Bazen kapılıp gidiyoruz okyanus zerrelerine;

Uykularda rüyalarla boğuşuyoruz.

Rüyamız iyiyse uyanmak istemiyoruz…

Biliyorum kibrimdir çoğu zaman ruhuma ihanet eden, bedenimdeki açlık sandığım...Rüyalarımda doyuyorum sanarak uyuyakaldığım.
Biri de bir binide bir  aslında bu açlığın.
Çoğu zaman derinlerine iniyoruz okyanusun
Biliyorum ki şefkatimdir ruhumu besleyen; kalbimdeki sevgi sandığım...
Biri de bir bini de bir bu derin sevgi dolu şefkatin.

Söz gelip geçer, kalpten kalbe bir yol çizer. Bu kalpleri küçük, büyük diye ayırma. Sözü işit kalbine koy, o yerinde sana meyil eder. Kalp, gönül diye ayırma bunlar sadece kelime yolda birdir yolcu da bir. Bu nefs ve egolardadır ayrılık.
Zihnini ne şekilde eğitirsen eğit arındığında tek yaşayacağın şey mutluluk, arınmışlık ve doygunluk olacak. Bir anda olsa bir günde olsa bir değil mi?
An da ne isen o sun aslında.

Burcu ERİM DURAL

[email protected]