AK Parti süt liman, CHP toz duman

Ak Parti adayını CHP’ye nazaran erken açıklamanın verdiği avantaj ile aday adayları arasındaki buzları eritme adına girişimlerde bulundu. Ahmet Yağcıoğlu’nun oğlu Mimar Hasan Yağcıoğlu Selimpaşa’dan meclis üyeliğine ikna edildi. Çanta’dan daha önce belediye başkanlığı yapan ve aday adayı olan Tahir Sert’in kardeşi olan Saffet Sert meclise ikna edildi. Yani Hüseyin Turan dışında aday adayı olan iki ismin çok yakınları listeye monta edilerek sıkıntılar şimdilik büyümeden önlendi. Listelerin açıklanmasının ardından ise yaşanacak ufak sıkıntıların her partide olandan daha fazla olmayacağını düşünüyorum. Yani Ak Parti bu süreci sıkıntısız atlattı.

CHP TOZ DUMAN

CHP’de Özcan Işıklar’ın adaylığının açıklanmasının ardından esen fırtına şimdi yerini sessizliğe bıraktı. Aday adaylarından bir dönem önce CHP Belediye Başkan adayı olan Yılmaz Kandemir belediye meclisi 1. sıra adaylığını kabul etti ve Işıklar’a destek vereceğini açıkladı. Yine aday adaylarından Yavuz Çengel daha önce açtığı seçim bürosunun CHP’nin emrinde olduğunu belirtmesine rağmen verdiği mesajda kırgın olduğunu ortaya koydu. İlçe Başkanı Abdullah Yıldırım ile aynı karede yer almayacağını belirtmesi, CHP adına çalışmayacağı mesajıydı.

Sarı fırtına Selami Değirmenci’ye gelince. Hiç kimse bana Selami Değirmenci’nin mevcut yönetimin ve Özcan Işıklar’ın başarılı olması için çalışacağına ikna edemez. Değirmenci’ye yakın isimlerinde tavrı çok açık ortada. CHP Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar Değirmenci’yi arayarak destek istediği bize gelen haberler arasında.  CHP’de ki Değirmenci ile Özcan Işıklar arasındaki olayı bence şu hikaye çok daha iyi anlatıyor…

Çok eskiden köyün birin de bir yaşlı evliya ve fukara oğlu yaşarmış. Bu köyün
hemen karşısın da da çok ama çok yüksek bir de dağ varmış ve bu dağın tam
tepesin de için de bir yılan bulunan bir kuyu var imiş. Ne zaman bu yaşlı
evliyanın başı derde girse, bu yılanın yanına gider ve yılan da ona bir altın
lira verirmiş. Gel zaman git zaman artık yaşlı adam oraya çıkamaz hale gelmiş. Bir gün oğlunu yanına çağırmış ve demiş ki “Bak oğlum o dağın tepesin de
bir kuyu var. Oraya git, kuyudan bir yılan çıkacak benim oğlum olduğunu söyle. Sana vereceği emaneti al ve bana getir.” Oğlu da “Tamam baba” deyip
koyulmuş yola.. Kuyunun başına gelince yılan çıkmış.. Oğlan anlatmış her şeyi
yılan da kuyuya inmiş ve bir altın vererek “Bunu babana götür” demiş. Oğlan da
için den şöyle düşünmüş “Eğer ben bu yılanı öldürürsem, kuyudaki bütün
altınları alır ve çok zengin olurum” demiş ve yerden aldığı bir taşı yılana
fırlatmış. Taş yılanın kuyruğuna gelmiş ve can havliyle oğlanı ısırmış. Derken
epey zaman sonra oğlan zehirlenerek ölmüş. Adam iyileşmiş ve doğru yılanın
yanına gitmiş. Her şeyden haberi olan adam, başlamış yılana anlatmaya işte
öyleydi, böyleydi o cahildi falan filan demeye ve demiş ki “Gel tekrar eskisi gibi dost olalım” Yılan şöyle cevap vermiş “yooooookkkkkk olmazzzzzzzzz bende bu kuyruk acısı, sende de bu evlat acısı varken biz artık dost olamayız”

Bence CHP’de ki Işıklar ve Değirmenci olayının kısaca özeti bu. Ya sizce?

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol