1.Ev sahibi, 2. İşveren, 3. Deli, 4. Sarhoş.. Evet, neden bu dört tipten kaçarım?
Bu sualin cevabı hem çok uzun ve hem de aşağıdaki gibi kısaca verilebilinir;
Örneğin; “Ev sahibi ile göz göze geldikçe kirayı arttırır, işveren maaşı azaltır, sarhoş mütecaviz olur, deli ise saldırır…” derim..
Bunlar tecrübe ile sabit tabi.. İnsan, “Hayat Akademisi’nin” son sınıfına yaklaştıkça, pek çok şey öğrenir bu okul dönemlerinde!
Ancak bu dört tipin de üzerinde bir insan tipi vardır ki; karşısındakini hasta eder, kendi sağ kalır. Karşısındakini küçük, kendini büyük sanır. Hele, hele; cebindeki üç kuruş parayla sizi esir aldığını da zannetmeye başladı mı (!) yazı da bahsi geçen 4 tehlikeli tipten daha da kaçınılması gerekir bu MEGALOMAN tipi insanlardan!!!
Bunlar bugünkü konumuzun kısaca izahı… Uzuncasını da ileride yazmak vaadiyle…
“HAYAT AKADEMİSİ’NİN” DİĞER ÖĞRETTİKLERİ;
Bu okulun öğrettikleri ve katı prensipleri ile, diğer okulların eğitim sistemi arasında büyük bir fark vardır. Örneğin; diğer okullarda öğrenci; biraz annesine, biraz babasına ve biraz da dayısına, amcasına güvenerek okuyup mezun olmaya çalışır.. Hayat Akademisi ise genellikle dayısız ve amcasız, kısaca desteksiz olanları seçer ve kendi katı eğitim sistemi içinde yoğurup O’nu cemiyetin karşısına koyuverir..
Bu okulda yoğrula, yoğrula her türlü “aşa katık olmayı” başaran öğrenci; sırasında “kendi pişmiş aşına su katmak isteyenleri” (!) de tanır ve öğrenir son sınıfa yaklaştıkça!
Ancak; “Hayat Akademisi’nin” öğrettiği en önemli husus: “zorluklardan yılmamak, kaçmamak ve hatta: üstüne, üstüne gitmektir” YAŞADIKÇA!!!
ASIL HÜNER NEREDE?
Yukarıda sözünü ettiğimiz okula gitmek değil, ASIL HÜNER: BU ÖĞRENİMİ BAŞARI İLE DEVAM ETTİRMEKTİR.. Aksi halde okulun yönetim kadrosu öğrenci için acımasız karar almakta bir an tereddüt etmez!..
“Yönetim kadrosu kimlerden oluşmaktadır bu okulun?” diye bir sual gelebilir akla.. Cevabını hemen verelim ki; sevdiklerimizle, sevmediklerimizle, hiylekarı ve dürüstüyle CEMİYETİN TA KENDİSİNİR!!!